SUÇLU BULUNDU: AYÇİÇEK YAĞI
01 Şubat 2021, Pazartesi 09:20Gıda fiyatlarındaki yükseliş önlenemiyor.
Öte yandan aynı ürün farklı marketlerde farklı fiyatla satılıyor.
Aynı ürün aynı market zincirlerinin şubelerinde de farklı fiyatla satılıyor.
Farklı fiyat uygulamasında o bölgenin sosya-ekonomik yapısı belirliyeci oluyor.(muş)
Söz gelimi bakliyat ürünü mü alacaksınız.?
Kuru fasülye de farklı fiyat.
Nohut da farklı fiyat.
Yeşil-Kırmızı mercimekte de farklı fiyat.
Pirinç de-Bulgur da farklı fiyat karşınıza çıkıyor.
Meyve mi alacaksınız..
Cinsi ve hangi bölgeden geldiği önemli değil. Aynı bölgeden de gelmiş olsa ..
Portakalın kg. fiyatı farklı.
Limonun kg. fiyatı farklı.
Elma, yeşil-kırmızı her neyse kg. farklı.
Muz zaten farklı.
Trabzon hurması farklı.
Sebze mi alacaksınız..
Ispanağın kg. fiyatı farklı,
Semizotunun kg. fiyatı farklı.
Pırasanın kg. fiyatı farklı.
Kerevizin kg. fiyatı farklı.
Lahananın kg. fiyatı farklı.
Karnabaharın,brokolinin kg. Fiyatı farklı.
Marulun fiyatı farklı.
Patlıcanın kg. fiyatı farklı.
Biber çeşitlerinin kg. fiyatı farklı.
Domates çeşitlerinin kg. fiyatı farklı.
Tere, maydonaz, roka fiyatları farklı.
Et ürünlerine bakalım.
Et fiyatları zaten farklı.
Et ürünlerinden el de edilen sucuk, pastırma,salam,sosis gibi ürünlerin fiyatı farklı.
Marketten, kasaptan yüksek fiyat nedeniyle et alamayan vatandaşlar belli bölgelerde kümelenen kasaplara ve sakatatcılara giderek büyükbaş hayvanların kellesinden el de edilen ve az ucuz olan kelle eti almak zorunda kalıyor. Kelle etinin içinde başka karışımlar da olmalı. Gene büyükbaş hayvanının kuyruğunun derisinin yüzülmesinden el de edilen zıpkın eti alıyor. Ayrıca “Ara et” denilen etten alıyor. Sucuğun kilosunu da 40 liradan alıyor.
Balık fiyatları da bu yıl çok yüksek.. Hamsinin kilosu 25-30 liradan, büyük balıkların kilosu da 50-100 liradan aşağıya hiç inmedi.
Tavuktan el de edilen tavuk ürünlerinin fiyatı da farklı.
Yumurta fiyatları farklı.(Gezen, gezmeyen, yürüyen,koşan, koşmayan gibi)
Şürküteri ürünleri farklı.
Aynı marka bile olsa süt fiyatları farklı.
Ayrnı marka bile olsa peynir fiyatları farklı.
Aynı marka tereyağı fiyatları farklı.
Sıvı yağların fiyatları farklı.
Aynı ürün aynı market zincirlerinin şubelerinde farklı fiyatla satılıyor.
Aynı ürün farklı market zincirlerinin şubelerinde farklı fiyatla satılıyor.
Farklı fiyat uygulamasında o bölgenin sosya-ekonomik yapısının belirleyici olduğu şeklinde garip bir tez anlayışı hüküm sürüyor.
Neden acaba?
Nedeni..
Zincir marketlerin bölgeler arasındaki giderleri ve yüksek maliyetleriymiş. Bu olabilir lakin yüksek fiyatların gerekçesi olamaz.. O bölgede o işi yapmazsın ya da yapar ve biraz az kazanırsın. Bu, bu kadar basit.
Fahiş fiyatlar karşısında daha başka gerekçeler de önü sürülüyor.
Mesela; Gıda üretim maliyetlerinin artması gibi.
Tarımsal girdi maliyetlerinin artması gibi.
Her şey de sıkıştırılıyor bu iki gerekçenin arasına.. Bize göre en komik olanı da traktör fiyatları başta olmak üzere, tarımda kullanılan ekipman fiyatlarının artması. En sıradan olanı ve bilineni de akaryakıt,gübre,zirai ilaç ve yem fiyatlarının artması. Gıda fiyatlarında son aylardaki artışın ve fahiş fiyatların normal olduğunu göstermek için böyle bir gerekçe olmamalı. Çünkü tarım ekipmanlarındaki maliyet artışları ve diğer girdiler son ayların ortaya çıkardığı sorunlar değil. Sonra tarımsal faaliyetler için alınan bir ekipmanı yıllarca kullanabiliyorsunuz.
Yukarıda sözü edilen gerekçeler ülkemizde tarım ürünlerinin çeşitliliği ve sürdürülebilirliği bakımından önemli. Fakat bugün için market, bakkal, şarküteri, manav gibi yerlerdeki yüksek fiyatların nedeni olarak gösterilemez. İkisi de farklı ve önemli konular. Türkiye’de tarımsal üretim, gıda üretimi şüphesiz ki çok önemli.. Bunun için üretim olayının tarafları, paydaşları arasında yeni anlayışlara ihtiyaç var. Ayrıca devlete düşen organizasyon tarzında ödevler de var.
Bugün ele alınması gereken sorun şu..
Zincir marketlerde fiyatlar yüksek mi? Yüksek..
Küçük marketlerde,
Bakkal da,
Manav da,
Semt pazalarında fiyatlar yüksek mi? Yüksek..
2019’un yaz sezonunda Borsa’da kilosu, 5-6 liradan işlem gören kuru fasülyenin kilosu bugün marketler de nasıl oluyor da, 18 liraya kadar satılabiliyor.?
Aynı şekilde sezonda Borsa’da kilosu, 4-5 liradan işlem gören yeşil mercimeğin kilosu bugün marketler de nasıl oluyor da, 15 liraya kadar satılabiliyor?
Hayvan yemine bakalım.. Hayvan yemi üretiminin temel girdilerinden olan arpanın kilosu 2019’un yazında, Borsa’da kalitesine göre 1.5- 2 lira arasında işlem gördü.
Hayvan yeri üretiminin temel girdilerinden olan Mısırın kilosu 2019’da, Borsa’da rutubet oranına göre 4-5 liradan işlem gördü.
Hayvan yemi üretiminde de kullanılan yağlık ayçekirdeğinin kilosu, 3..80- 4.5 lira arasında işlem gördü.( Ay çekirdeğinin yağı alındıktan sonra kalan dış kısmı küsbe olarak yem üretiminde kullanılır.)
Bugün hayvan yemi de pahalı. Ay çiçek yağı da pahalı. Un da, undan el de edilen ürünler de pahalı.
Parası olan ya da bankadan kredi kullanan yem üreticileri, un üreticileri depoları, siloları doldurdu. Esasen bu kesim bunu yapmak zorunda. Dolayısıyla bu ihtiyata sırf stokçuluk noktasından bakmak doğru değil. Çünkü bir sonraki sezon hangi ürünün ne kadar üretileceğini ya da üretilmeyeceğini bilme şansınız yok. Bizim ülkemizde ürün planlaması çok konuşuldu ama bir türlü yapılmadı. Bakliyat ürünlerinde de benzer bir durum söz konusu. Bu arada işi ve mesleği bu olmadığı halde sezonda uygun fiyatla ürün alıp depolayanların olduğu da yıllar var ki biliyor.. Stokçuluk yapan ve fiyat artışlarından para kazanma kazanma hesabı yapan kesim de, bu kesim olmalı.
Demem o ki: zincir marketlerde, marketlerde, bakkal da, manav da, semt pazarlarındaki fahiş fiyatların sebebini sezon itibarıyla tarımsal ürünlerin girdi maliyetlerinin artmasına bağlamak yanlış bir değerlendirme olur. Geçen yılın maliyetleri ile el de edilen ürünler bugün raflarda ve fiyatları da çok yüksek.
Bir önceki yazımızda da ifade ettik..
Süt ve süt ürünlerinde lobiler,
Et ve et ürünlerinde lobiler,
Sıvı yağ da lobiler,
Sebze ve meyve de lobiler fiyatlara yön veriyor.
Büyükşehir Belediye Zabıta Ekipleri , Ticaret İl Müdürlüğü ile işbirliği yaparak piyasada etiket denetimleri yapmaya başladı.. Sorun, sırf etiket meselesi değil.. Sorun daha başka. Onu bulmak suretiyle fiyatlara ayar verilebilir..
Neyse.. Gıda fiyatlarının yüksekliğinin onlarca sorumlusu var iken, yüzlerce gıda ürünü arasından Ayçiçek yağı çekilip alındı ve suçlu ilan edildi.. Meğer suçlu ayçiçek yağışmış.. Vay hain vay.
Gerisi önemli değil.. Yenmese de olur.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.