SURİYELİLER’DEN SONRA UKRAYNALILAR GELİR Mİ?
23 Şubat 2022, Çarşamba 00:00Dün güne şükürler olsun yine müthiş enerjik ve tempolu başlamıştık. O gazla Konya kazan biz kepçe turladık. Gözlükçü, kasap, kuaför, eczane derken hooooop kendimizi 4. Organize sanayi bölgesinde bulduk.
Geceyi Rusya-Ukrayna gerginliği ile atlatan bizim insanımız işin hala havasında idi.
Bizi gören selam sabahtan sonra hemen “Savaş çıkar mı abi?” diye soruyordu.
Allah Allah ne savaşı kardeşim?.
Dünya üzerinde oynanan tiyatro oyunlarından yeni bir perde sahne alıyordu.
Geçtiği o bildiğimiz anam babam savaşlar, uçaklar, bombalamalar.
Herkesin kendine göre bir planı var onu uyguluyor oyun oynanıyor, kartları karıyorlar kendilerine göre dağıtıyorlar, işlerine gelmedi mi bir daha karıyorlar bir daha dağıtıyorlar.
Nereye kadar?
Kendileri kazanıncaya kadar.
Eeee arada gümbürtüye giden ölen, eli kolu bacağı kopan insanlar?
Anasız babasız kalan evlatlar…
Eeee canım altta kalanın canı çıksın.
Nasıl olsa Dünya nüfusu fazla.
Böyle böyle temizleyeceğiz azaltacağız.
Zayıf olanlar ölecek dünya da bizim gibi(!) güçlü olanlara kalacak.
……….
Sevin sevmeyin.
Kabul edin etmeyin, PUTİN büyük lider… (Benim adamım)
Eski KGB casusu, şimdiyse Rusya Cumhurbaşkanı, Vladimir Putin.
Pardon ÇAR PUTİN(!)
Üstü çıplak ata binerken, judo ve buz hokeyi yaparken gündeme gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in en sevdiği uğraşlardan biri de balık avı.
Judocu, dalgıç, vahşi hayvan terbiyecisi….
Kitaplarla arası hiç yok.
Danışmanlarına göre, görevi sırasında iki roman bitirmiş.
Bunlardan biri Latin Amerikalı hayali bir tarihçinin 2054’te geçen bir hikâyesi.
Tarihçi ‘The Third Empire – Üçüncü İmparatorluk’ isimli bu macerada, bütün Rusya’yı bir araya getiren ‘Çar 2. Vladimir’in hayatını anlatıyor.
İnternetle arası hiç yokmuş.
Geç uyanırmış. Erken kalkmazmış, güneşi mutlaka uykuda üstüne doğururmuş.
Kahvaltıda bıldırcın yumurtası yemeye bayılırmış.
Moskova'yı sevmez, St. Petersburg'a bayılırmış.
Arkady ve Boris Rotenberg, Gennady Timchenko gibi iş adamlar o eski günlerde, her şeyin başında, Putin henüz belediye başkanı yardımcısıyken yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen arkadaşları zamanında Putin’e ‘Patron’ derken şimdi ‘Çar’ diyorlarmış.
Putin, yabancı bir ülkeyi ziyaret ettiğinde, bir otelde yaklaşık 200 oda tutuluyormuş ve o otel neredeyse Kremlin’e dönüştürülüyormuş. İstihbarat servisi, gerekli kontrolleri bir ay öncesinden yapıyormuş. Çarşaflar ve banyo takımları Rusya’dan özel ve yine mühürlü bir şekilde getirilen ürünlerle değiştiriliyormuş. Odaya sadece bizzat devlet başkanı girebiliyormuş. Ziyaretler esnasında Putin, maiyetinde sadece Rus aşçılar değil, garsonlar ve temizlik görevlileri de bulunduruyormuş. En büyük korkusu zehirlenmekmiş. Kimse bu yüzden Putin’e bilgisi dışında yemek sunamıyormuş.
Kahvaltıdan sonraki ilk işi spor yapmakmış.
En yakınlarının anlattığına göre Rus lider, Rusya’nın gidişatını en çok yüzerken düşünüyormuş kararlarını yüzerken alıyormuş. Sıradan bir günde, Çar(!)havuzdan çıkınca soluğu spor salonunda alıyor, bisikletle, koşu bandıyla ilgilenmiyormuş. Hobisi ağırlık kaldırmak imiş. Bu arada haber kanallarını seyrederek günün meselelerine de vâkıf oluyormuş.
Zaman zaman ve bazı özel durum değerlendirmelerimde hep Putin’in gerçek bir dünya lideri olduğunu hep savundum.
Putin, Rusya'nın eski SSCB'ye bağlı sıkı askeri düzeninin diriltilmesi için çalıştı ve Batı ülkeleri hükümetlerine açıkça ''küstah sümüklü burunlarınızı iç işlerimize sokmayın'' dedi.
Kim ne derse desin o dağılan SSCB’ yi bugün Amerika’ya her fırsatta kafa tutup tokat atan ülke yaptı.
………..
Buralara fazla girmeyeyim.
Bu sular derin.
Bizim boyumuzu aşar.
Peki bizim milletin savaş ile ne alıp veremediği vardı ki?
Yoksa bizim milletin yastık altında ki bilinmeyen paralarında bir sıkıntı mı vardı ki?
Eeee ne de olsa uzun süredir 13,60 civarında hareket eden dolar/TL, dünsabah 13,80’i görmüştü.
Sabah saatlerinde kayıpların yüzde 3’e yaklaştığı Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi daha sonra kayıplarının bir kısmını geri almıştı.
Yıl başında 77 dolar olan Brent petrolün varil fiyatı dün bir ara yine 100 dolara dayanmıştı.
………….
Lafı ekonomiye getiriyorum bizim Konya ekibinde yine yaprak kıpırdamıyor.
Çaydan sonra cezeryeli çam fıstıklı lokumları götürdükçe işin nedenini anlıyorduk.
Bizimkiler en sonunda merak edilen konuyu dile getiriyorlardı;
“ABİ SURİYELİLER GİBİ UKRAYNALILARDA ÜLKEYE AKIN EDERLER Mİ? ONLAR GELİRLER Mİ?”
……………
Mevzu şimdi anlamıştı.
Bizim sohbetin bu bölümünden sonra tüm dostları hayal kırıklığına uğratıyordum.
Eğer sizlerden de böyle hayal kurup ağzı sulanan varsa avuçlarınızı bir güzel yalayın.
Ukraynalılar gelmeeeeez.
Hiç boşuna beklemeyin.
Gençlerimize kim denk gelirse, yaşlılarımıza da FASlılar…
Siz anladınız değil mi?
Faslı hatunlar şimdi çok para(!)
BU ŞEHİRDE TRAFİK SORUNU ÇÖZÜLMEZ BEYLER
Önceki gün bize inanın güvenen bir iş adamımız Can ……. şehrin trafik sorunu ile ilgili olarak yaşadıklarını ve korkularını bizimle şöyle paylaşıyordu;
“Dedem günaydın.
Bizim ileriyi çok göremediğimizi düşünüyorum.
Şimdi Aslım caddesine eski sanayi taşınacak.
Oraya gelecek araç sayısı günlük 10-15 bin.
Aslım caddesi o yükü çekmez.
Bağlantı yolları hiç çekmez.
Şimdi arkadan cadde açılacak diyorlar ama bir an önce yapılması lazım.
Hani biz koskoca hastane yapıp bir üst geçidi 2 yıl sonra anca yapabildik ya bari bunda acele edilse.
Şimdi Abdülhamit caddesi açıldı.
Gelecekte en yoğun ilk 3 caddeye kesin girecek mükemmel bir cadde gel gör ki İsmail Kaya caddesinden Abdülhamit caddesine dönüşte lamba bekliyorsun.
Bu cadde hareketlendiğinde oraya geçiş açılacak mecburen ikinci bir masraf tabi.
Benim dükkanım Büsan’da.
Ben bile şimdiden düşünüyorum eski sanayi biter bitmez gideceğim organize tarafına.
Yazdığında çok haklısın.
Sadece akşam Otogar ve Türmak kavşağına gitseler görürler rezilliği zaten dedem”
………….
Biz de bunları okuduktan sonra dostumuza haklı olduğunu belirterek bu konuyu dile getireceğimizi bildirdik.
Dostumuz tekrar yazdı;
“Sen hiç yazma dedem.
Zaten ilgilenen yok.
Boşuna cephe almasınlar…”
…………..
Yaaaa işte durum böyle.
Bir başka dostumuz ise direksiyonda iken bizim de sık sık gördüğümüz ama ne bizim ne de polisin bir şey yapamadığı durumu fotoğraflı olarak paylaşıyordu.
Ya da şöyle diyelim ki doğrusu olsun.
Devlet isterse her şeyi yapar ama durum belki seslendirilmeyen ve insanlarında bilmesini istemedikleri bir politikadır.
Hadi bakalım söyleyin karayolları Genel Müdürlüğü ile trafikte bu tekerlekli aracın adı nedir?
Ne plakası var ne de yasallığı?.
Peki böyle bir aracı biz icat etsek yola çıkma şansımız var mı?
Bizim bu tekerlekli araçla yolda ilerlememize polis izin verir mi?
Sizleri duyar gibiyim HAYIR…HAYIR…HAYIR…
Ama bu tür araçları her yerde görmemiz mümkün değil mi?
Demek ki bu ayrıcalıklı insanlardan olamadığımıza göre bunları kabullenmek hatta durup bunlara yol vermeniz gerekiyor.
Siz ne yapıyorsunuz bilmiyorum ama ben bu insanlara çok büyük saygı duyuyorum.
Benim hayat felsefemde bükemediğin bileği öpeceksin.
Size de tavsiye ederim.
Mutlu olursunuz.
İŞTE MUHTEŞEM TRAFİĞİMİZİN BELGESİ
Dün sabah saat 8.30 sularında önümden acı acı siren çalarak yol verdiğimiz ambulansı 200 metre ileride burada gördük.
Çift şeritli yolun tretuvarla ayrıldığı iki şeritli yol ve iki aracın birbirine girmesi.
Bu yolda ve şehrin her yolunda bu tür kazalar kaçınılmaz.
Allah muhafaza sizin ve bizim başımıza her an gelebilir.
Çünkü bu yolların sağ şeritleri hep yasak olmasına rağmen park etmiş araçlarla doludur.
Çift şeritli yollarımız tek şerittir.
Ve sabah akşam bu yollarda her an yola fırlayan yayalar, sinyalsiz şerit değiştiren araç sürücüleri, paaat diye frene basıp duran araçlar…. Magandalık, kural dışılık adına ne isterseniz bulabileceğiniz gidişat.
…………
Trafik konusunu işlemeye devam edeceğiz inşallah.
Yoksa Can beyin dediği gibi “Sen hiç yazma dedem. Zaten ilgilenen yok. Boşuna cephe almasınlar…” mı?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Seni uykudan uyandıracak olan ölümse, bu uyanışın ne faydası var?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Aksaray yolu üst geçidine girmek isteyen sürücüler sinyal vermeyi öğrendikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
ahmet öztemel
23-02-2022 10:07Sn. Uğur abi;Elinize sağlık. Kentin her yeri EDS sistemi, şehir kameraları değil mi? Bunlar hıza ceza yazar, kenti gözler. Peki trafikteki bu araç da bir asayiş sorunu değil mi? Bunu görüp müdahale etmek görevi yok mu kamera başındaki dostların? Teşekkürler,imle.