TAM KAPANMA VE İHLALLER

Devlet, artan pandemi vakalarından sonra tam kapanma kararı aldı.

Tam kapanma kararı gerekli  ve  yerinde bir karar. Biz bu karara gerekçeleri ne olursa olsun kızan ve eleştiren tarafta değiliz. Keşke daha önce alınabilseydi. Tam kapanmayı belli dönemlerde başaran ülkelerde vaka ve ölüm sayılarının hızla düşmeye başladı.Amerika, İngiltere, Almanya  başta olmak üzere bazı ülkeler bunu yaptı ve rahatladı. Normal hayata dönüş başladı bu ülkelerde.

Ülkemizde 29 Nisan’da başlayan ve 17 Mayıs’a kadar sürecek olan tam kapanmaya bakalım.

Karara uyanlar ve uymayanlar..

Takip ve kontröller.

Sokağa çıkma yasağından muaf olduğumuz halde haftanın büyük kısmını ev de geçirmeye çalışıyoruz..

Zaruri bir işimiz olmadığı takdirde evdeyiz.

“Hayat eve sığar”ı öğrenlerden birisi de biz olduk mecburen, son bir yıl da.

Öğrenilmesine öğreniliyor da kesinlikle uzun sürmemeli  insanların faaliyet ve özgürlüklerini eve sığdıran pandemi. Bunun için bireyler olarak azami gayret ve dikkat göstermemiz gerekiyor. Devletin önerilerine kulak vermek ve aldığı önleyici kararlara bütün yönleriyle uymak gerekiyor. Ekonomik gerekçelerle tam kapanma şüphesiz ki can sıkıcı ve zor bir durum. Lakin pandemi karşısında an itibarıyla başka bir çare de görünmüyor. Aksi durumda can ve  ekonomik kayıplarımız daha çok artacak. Öte yandan insani değerlerimiz, ilişkilerimiz, aktivitelerimiz ve sosyal faaliyetlerimiz hapis ötesi bir mecraya girecek.

Yineleyelim: Bırakın tam kapanmayı belli zorlayıcı sınırları olan bir hayat bile kolay değil. Lakin hiç istenmediği halde hasıl olan bir de mecburiyet söz konusu.

Tam kapanma kararına uyanlar ve uymayanlar..

İşimiz gereği sokağa çıkma muafiyetimizin olduğunu daha önce belirtmiştim.

Geride bıraktığımız Cumartesi günü sokağa çıktım.

Şehrin popüler noktalarında manzara şöyleydi.

Her zaman olduğu gibi araç yoğunluğu şüphesiz  yoktu ama epeyce araç gene de vardı cadde, sokak ve meydanlarda.

Caddelerde insanlar da vardı.. Kimisi bisikletli, kimisi de yaya.Üstelik bir kısmı da maskesiz,mesafesiz.

Çocuklarının elinden tutarak sokakta gezdiren anneler,babalar vardı.

Sitelerin önünde 3’lü, 4’lü guruplar halinde sohbet eden insanlar vardı.

Sitelerin bahçesinde, evlerin önünde oynayan çocuklar vardı.

Neden acaba?

Kendimizle daha ne kadar oynayacak ve kandıracağız?

Ülkemizde her gün pandemiyle bağlı sebepten dolayı 400’e yakın insanımızın hayatını kaybetmesi neyin işareti?

Marketler her zaman olduğu kadar değilse de gene de kalabalık. Kasiyerlerin önünde hesap  ödemek için bekleyen kuyruğa girmiş insanlar. Aralarında sosyal mesafe falan da yok. Oysa geçen yıl ülkemizda günlük 1000’li vakaların olduğu dönemde sosyal mesafe vardı. Marketlere sahip olduğu alan oranında da müşteri alınıyordu. Şimdi yok, çünkü kontrol yok. Bu kontrolü yapması gereken  kurumlar başka alanlarda siyaset ve popülizm yapıyor. Durum böyle olunca İçişleri Bakanlığının üst üste yayımladığı genelgelerin gereği de yerine getirilemiyor.

Şehri dolaşırken;

Sokaklardaki araçları durdurup muafiyet belgesi soran bir tane görevli görmedim.

Sokaklardaki insanlara durdurup muafiyet belgesi soran bir tane görevli de görmedim.

Gözlerim aradı, baktı ama yoktu  görevli, mörevli kimse.

Ne polis, ne bir zabıta göremedim.

Sonra sokakta dolaştığım iki saat boyunca düşündüm, “Nerde acaba onlar?” diye.

Sahi nerdeydiniz, nerdeydiler?

Devletin tam kapanma kararının yürürlüge girdiği  ilk günlerde hiç değilse valilik, belediye, yetkili ve ilgili öteki kurumlar sokaklarda kendilerini göstermiş olsa iyi olmaz mıydı? Yasakları ihlal edenler ve teşebbüs etmeyi düşünenler olayın ciddiyetini daha iyi anlamazlar mıydı?

Devletin tam kapanma kararından muradı ne acaba?

Hani takip ve kontröller sıklaştırılacaktı?

Tam kapanma kararına uyan insanların suçu, günahı ne acaba?

Şehirde tam kapanma kararını takip ve kontröl yetkisine sahip kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyon eksikliği olmalı. Devletin tam kapanma kararı karşısında yereldeki yöneticilerin farklı yerlerde durdukları ve farklı anlayışlara sahip oldukları izlenimi yaratılmamalı. Konu olan insan ve toplum sağlığı. Bu durumda gerisi okumaya değmeyen bir hikaye olmalı. Sıkı takip ve kontröllerin yanısıra yerel de alınacak ilave tadbirlerle, İçişleri Bakanlığının yayımladığı genelgelerin eli ayağı  güçlendirilmeli ve büyük oranda da uygulanmalı.

Yerelde ek tedbirler şayet alınamıyorsa, bu yapılamıyorsa..

Hiç olmazsa devletin aldığı tam kapanma kararından sonra İçişleri Bakanlığının yayımladığı genelgelerin gereği mutlaka yerine getirilmeli.

Demem o ki; Eksik olan ve yapılmayan bir şeyler var.