TARAMA TESTLERİ
11 Ağustos 2015, Salı 00:00İKİLİ TEST:
Gebelikte yapılan tarama testleri sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi için önemlidir.İlktrimester tarama testi, 11-14 hafta tarama testi; (ikili test)dir.
Ense kalınlığı testi olarakta bilinen bu test, gebeliğin 11 ile 14. haftaları arasında yapılan ultrasonografik inceleme ile aynı zamanda anneden alınan kan örneğinde yapılan laboratuvar tarama testiyle sık rastlanılan bazı fetal anormalliklerin (mesela downsendromu,trizomi 18 gibi) o gebelikte olma riskinin hesaplanmasını içerir.
İkili test kısaca PAPP-A ve serbest b -hCG adı verilen iki hormonun kanda ölçülmesi ile yapılan bir risk oranına dayanmaktadır. İkili testin avantajları gebeliğin daha erken bir döneminde yapılması ve anormal bir sonuç durumunda daha fazla tanısal test seçeneğinin (koryonikvillus örneklemesi, erken veya geç amniosentez) olması, anomalili bebek durumunda ise gebelik sonlandırılmasının daha erken bir dönemde yapılabilmesidir. Ayrıca testin duyarlılığı üçlü test ile karşılaştırıldığında daha yüksek olarak rapor edilmektedir. Testin en önemli dezavantajı ise nöral tüp defektlerini saptayamamasıdır.
ÜÇLÜ TEST:
Üçlü test anne kanında alfafetoprotein (AFP), b -hCG ve unkonjugeestradiol ölçümlerine dayanarak yapılan bir risk hesaplamasıdır. Burada ortaya çıkan risk 35 yaşındaki kadınlar için belirlenen riskten daha yüksek ise amniosentez önerilmektedir. Üçlü test ile ikili testten farklı olarak nöral tüp defektlerininriskide belirlenebilmektedir. Genel olarak üçlü test ile Down Sendromu olan bebeklerin % 60’ı, üçlü test ve ultrasonografide anomali taraması ile ise % 85’i yakalanabilmektedir. Bazı çalışmalarda üçlü test’te çalışılan hormonlardan b -hCG’nin daha önemli olduğu gösterilmiştir.
Son zamanlarda kanda üçlü teste ek olarak inhibin-A düzeylerine de bakılarak (Dörtlü-quadriple test) testin duyarlılığının arttığı gösterilmiştir
Test sonuçları anormalse girişimsel tanı yöntemlerine geçilir. İkili test sonuçları anormalse koryonvillus örneklemesi, erken amniosentez veya geç amniosentez yapılabilir. Üçlü test anormalse amniosentez yapılır.
İkili veya üçlü testin anormal olması bebeğin anormal olduğunu göstermez. İkili testi anormal olduğu için amniosentez yapılan her 30 hastadan 1 tanesinde ve üçlü testi anormal olduğu için amniosentez yapılan her 40 kadından bir tanesinde sonuç gerçek pozitif olarak saptanmaktadır.
Aslında bazı çalışmacılar üçlü testi anormal olan hastalarda ultrasonografik olarak bebek normal ise testte belirlenen riskin 2-3 kat azaldığını öne sürmekte ve amniosentez kararını yeni risk hesaplamasına göre vermektedir.
Tarama testleri hastalık var demek değildir.Bunun hastalar tarafından bilinmesi önemlidir.Hasta elinde tarama testiyle gelip benim bebeğimde Downsenromu var demektedir.Bu testler yazılan hastalığın o hastada görübilme ihtimalini gösteren testlerdir.Risk belli bir oranın üzerindeyse amnıosentez ya da kordosentezdedğimiz işlemler yapılarak kesin tanı konulabilir .Downsenromuıcın ikili üçlü testlerdeki cutoff dediğimiz sınır 1/250 dir. Bu riski gecen rakamlarda amnıosentezyapılmalıdır.Örnek verecek olursak 1/260 degerındeamnıosenteze gerek yokken 1/240 gelen hastada gerek vardır.Bunun anlamı şudur.240 gebeden 239 gebede bu hastalık çıkmayacakdemektir.240 kişi den birinde çıkabilir.Hastalar arasında hastalık var dedilier normal çıktı denmesinin sebebi budur.Testlerdeki küçük ihtimallerde dahi kesintani koyan amnıosentez(su alma) ,kordosentez (bebekten kan alma) ya da koryonvillusbiopsisi (Plasentadan parça alma) işlemleri yapılarak zeka özürlü bebek doğumu engelenmeye çalışılmaktadır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.