TARİH (2)
15 Mart 2016, Salı 08:58
1967 de Arap âlemi ile 3 milyon nüfuslu İsrail arasında Altı gün Savaşları diye tarihe geçen bir savaş olmuş ve Araplar büyük hezimet yaşamışlar, bütün savaş araç-gereçlerini kaybetmişler ve dünyaya rezil olmuşlardır.
İsrail’in o günkü genelkurmay başkanı Moşe Dayan’a “bunu nasıl başardıklarını” sormuşlar, O; “Yavuz Sultan Selim’in stratejisini kullanarak,([1]) yani Araplara hiç beklemedikleri bir yönden, Arapların hayallerinden bile geçmeyen bir cihetten saldırarak” demiş. “Peki, bu tarihi olayı düşünerek Araplar ona göre, sizin metodunuzu tahmin ederek hazırlık yapmış olsalardı ne yapacaktınız?” demişler, Moşe Dayan’ın sözü ibretlik ama gerçeğin ta kendisi olmuş; “O zaman bizi kimse kurtaramazdı ama Müslümanlar tarih okumazlar.” demiş.([2])
İleriye gitmek isteyen geriye gitmek mecburiyetindedir. Top tüfek bile geriye teper. Geçmiş ölmüş ve kıymetsiz ise antikalara ödenen milyon ve milyarlar neye? Tıp talebeleri ileriyi öğrenebilmek için geriden yani ölüden kadavradan faydalanırlar.
Hamdullah Suphi Tanrıöver Milli Eğitim Bakanı iken, Yugoslavya'nın en büyük şairlerinden Tatelesko'yu İstanbul’a davet eder. Tatelesko, Kanûnî Sultan Süleyman'ın Türbesini ziyaret etmek isteyip, türbenin kapalı, bakımsız, pejmürde olduğunu görünce bizimkilere şöyle der:
"Tarihi olmayanların bile, milli birlik ve beraberliklerini sağlayabilmek, gençliğine bir gâye ve ideal verebilmek için, efsaneler uydurdukları bir dönemde, sizin buraları kapalı tutmanız ne kadar abes?”([3])
Kanûnî Sultan Süleyman’ın doğumunun 505. yıldönümü tüm yurtta değil ama sadece Trabzon da kutlandı. Çünkü Kanûnî, Babası Yavuz Trabzon Valisi iken orda doğmuştur. Trabzon’da kutlanış sebebi ise şöyle;
1995’te Trabzon Valisi Alâaddin Yüksel, Süleyman Demirel Başkanlığındaki heyetle birlikte Macaristan’a gitmiştir. Kanûnî’nin doğumunun 500. yılını ve Zigetvar kuşatmasını kutlayan Macarlar, o ara bizim valimize: “500. yıl dolayısıyla Kanûnî’nin doğduğu Trabzon da neler yapıldığını” soruyorlar. Cevap yok tabi. Çünkü valimiz de orada öğreniyor. Döner dönmez Trabzon da Muhteşem Süleyman Vakfını kuruyor.([4])
Konfüçyüs “Bir neslin kaderini bir önceki nesil tayın eder.” demiştir. Bizim neslin kaderini bir önceki nesil hiçte iyi çizmemiş, “Aslını inkâr eden haramzadedir” atasözünde olduğu gibi, tarihin, geçmişini, ceddini, topyekûn inkâr edip, sanki UFO’larla gökten indiklerini zanneden bir önceki nesil, tarihe nam şan ve şeref veren bir milletin ve devletin köküne kezzap dökmüş ve dün dünyanın süper gücü iken, bugün Yunan palikaryasının, lânetlenmiş Siyonistlerin bile oyuncağı haline gelmişiz. Fakat şairin:
Ölmedi bu millet ölmez şanlıdır
İşte şemri-i celâdet kanlıdır
Dediği gibi, inşallah her şeye rağmen bu millet ölmedi ve son zamanlardaki diriliş bunun en bariz delilidir. Allah’a sonsuz şükürler olsun.
Dipnotlar:
1-Mısır Seferinde Tomanbay Yavuzu denizden beklemiş, çakmalı toplarını denize müteveccihen yerleştirmiş, hazırlığını ona göre yapmış, ama Yavuz Tarihte bir ilki gerçekleştirip,Sina Çölünü geçip,
Arapların arkasına inivermiştir.
2 -Rokach, Livia, “İsrail’in Kutsal Terörü”, Çev. Zeynep Neşe, Belge Yay. İst. 1984, s. 20.
3 -Akif Cemil, “Hamdullah Suphi Anlatıyor”, Zafer Dergisi, sayı 225, s. 7.
4 -Milliyet Gazetesi, 30. 04. 2000.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.