TAŞ ATAN ÇOCUKLAR (2)
24 Ekim 2015, Cumartesi 00:00İlimde, kültürde ve sanatta kısaca topyekün alınacak tedbirlerle;,düşmanın sahip olduğu silahlarla kendimizi donatarak ki bu silahlar bilim,kültür,sanat,edebiyatfen,teknoloji,toplumsaldeğerler,hak hukuk ahlak gibi dinamik değerlerimize uygulayıp yeni bir şekil ve ruh kazandırmalıyız ki,tüm insanlık dahil bundan isitifadeedebilsinler.Bunlar hayal değil,herkes de biliyorki; batı normları teknik ve donanımda güçlü,fakat mana üzerine bina edilmediği içindir ki,bugün sömürü ve emperyalizm düzenini vahşice yürütüyor,Avrupanın bugün kendilerini medeni ve demokratik ileri ülkeler olarak görmeleri bizleri yanıltmasın.Eğer onlar ellerindeki teknolojik güçlerinden bir yoksun kalsalar,aynen ortaçağ döneminde kendi toplumlarında görüldüğü üzere,eski konumlarına tekrar müracaat ederler.Hani o derebeylik dönemleri vardı ya.işte o duruma tekrar gelirler.Şu anda sömürü düzeni ile ellerinde bulundurdukları birikim onları hak hukuk eşitlik gibi söylemlerde bulun malarınıgösteriyor,onları bir kaybetseler de o zaman sen onları gör bakalım.Ne demokratik hakmış ne eşitlikmiş,ne kadın haklarıymış hiçbir değer kalmaz ve hepsini alaşağı ederler.Mezhep kavgalarını yaşadıkları zaman,birbirlerini sen Katoliksin yok sen Protestansın sen kalvenistsin diye domuz kurşun larıylaavlıyorlar,gözlerini kırpmadan sokak ortasında adam öldürüyorlardı. Demek istediğim o ki; bizler bu kendi kültürümüzün ruh ve manası üzerinde bina edeceğimiz bilgi ve teknolojik çalışmalarla, topyekûn toplumuyla barışık bir sistemin daha etkin bir şekilde hayata geçirilmesi yolunda atacağımızadımlarla, bizlere emanet edilen bu aziz vatanı ve hediye eden çekirdek kadroyu ve ölümsüz şehitleri ihya etmiş oluruz.
Yeni Türkiye’nin mimarı ve kurucusu; ”Yetişecek gençlerimize ve çocuklarımıza, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel ve her şeyden evvel, kendi milli değerlerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etme lüzumu öğretilmelidir” ifadesiyle, toplumun ayak ta kalabilmesinin ince noktasına dikkat çekmiştir. Bir ülke ne ile beslenir? Nasıl ayakta durur? Ömrünü ne uzatır? Bunları hepsi bilinen şeylerdir. Devletlerde insanlar gibidir. Çünkü temel nokta insandır. İnsanın ortaya koyduğu cevher aileyi,ailelerin topluca katkı ve birikimleri de devlete yansır.İnsanı ayakta tutan değerler,sağlam inanç ve karakteri;Devleti ayakta tutan değerler ise;Yineeşitlikçi,adaletli bir hukuka sahiplik,kendi insanına vatandaşına gereken önemi veren ve onun haklarını koruyan kurum sallaşmış bir sisteme sahiplik ile,ülke kaynaklarının akılcı ve planlı bir şekilde kullanılmasını sağlayabil me,ve kültürel değerlerin korunması yaşatılması konusunda gereken alt yapıyı oluşturma ve taşınabil irliğine zemin hazırlama şeklinde özetlenebilir.Ayrıca iktisaden gelişmişlik,bilim ve sanat gibi değerle rin ve ahlaki değerlerin benimsenmesidir,hakkaniyettir,diye de ilave edebiliriz.
TV’de çocukları taş atarken bunu niçin yaptıkları/Ailelerin bilgisi dâhilinde mi yaptıkları/kimler adına hareket ettikleri/bunun karşılığında ailelerine yada çocuğa onu bu yöne teşvik eden para vs verilip verilmediği/ençok nerelerde, hangi semt veya mahalledeler de bu tür eylemlerde bulunulduğu aklagelmektedir. Düşünün! kalem tutması gereken eller, hiç gözünü kırpmadan işin iç yüzünü bile bilmedikleri batıl bir dava uğruna,yaralanmayı,dövülmeyi hatta ölümü bile göze alarak enerjilerini bunların istedikleri yöne kanalizeediyorlar.Halbuki okuyup adam olmak için,ilerde kendilerinden daha iyi şekillerde yararlanılabilmesi için,daha iyi şartlara kavuşabilmesi kendine iyi bir hayat düzeni kurabilmesi için mutlaka çalışması gerektiğini düşünmesi lazımken,onun içindeki güzel duygular sapkın fikir ve düşüncelere alet edilerek kirletiliyor ve ondan ilerde yararlanabilecekleri bir mankurt haline dönüştürülüyor ve şimdiden bir arka bahçe oluşturuluyor.Terör şimdiden hemde içerden kanı kaynayan bu gençlere ucuz kahramanlıklar yaptırıp kendi alt yapısını sağlama almayı ve güçlendirmeyi hatta bir işaretiyle istediğini yaptırtmayı,bu hareketiyle de zorla masa başına çekmeyi amaçlıyor.Fakat aileler neden bu çocuklarına sahip değiller?Taş atan bu gençler yada çocuklar birde bakıyorsunuz polis amcalarıyla top oynuyorlar.Burada bir ikilem yokmu?Bütün bunlar gösteriyor ki,terör örgütü bel li bir kesimin çocuklarını ve gençlerini kendilerine malzeme olarak seçmişlerdir.Bölgede ki ekonomik zorluklar da bunların onun üzerinden edebiyat yapmaları için en büyük kozlarıdır.Baskı ve şiddet kar şısında aileler de çocuklarını ister istemez yada benimsemişse gönüllü; böyle bir ortam içerisinde yer almasına sessiz kalıyorlarlar,yandaşlardaçoğalıyor.Muallimi Sani diye bilinen Aristo derki;”Ahlak benimsetilememiş bir çocuğa zeka ve beceri kazandırmak,toplumaterörüsthazırlamaktır.Ahlaksızgenç,beceriksiz gençten bin kat daha kötüdür”diye düşüncesini beyan ederek bir konuya özellikle dikkat çekmektedir. Nedir bu? tabiki ahlak. Bizim inancımızda ahlakın kaynağı dindir. Din olmayan yerde ahlak, ahlak olmayan yerde de hayat yoktur. Peki aileler bu çocuklarına niçin sahip çıkmıyor yada çocukların bu durumu onları mutlumu ediyor? Buna nasıl müsaade ediyorlar? Bu ailelerin çocuklarına karşı gösterecekleri, verecekleri sorumluluk, dürüstlük, saygı edep, ahlak kazandırma, meslek edindirme, okuyup adam olmasını sağlayacak, toplumda yer edinmesine destek olacak şekilde bir çabaları olamazmı? Neden onları bile bile bir terör ortamının alt yapı malzemesi haline gelmesine izin veriyorlar yada göz yumuyorlar?İnsan fakir olabilir ama onursuz asla yaşayamaz.Şerefle bitirilmesi gereken en önemli görev hayattır.Yoksa çocuklar bir macera olsun diye mi !bu kalabalıkların içerisinde yer alıyorlar.Bunları aklı başında her insanın ve o yöre insanının özellikle düşünmesi ve hızla o bölgeler de, devlet aidiyetini benimsemiş kendini bu ülkenin bir parçası, kanı canı, fikri olarak benimseyen bir ruh kazandırılması cihetine gidilmelidir. Bu terör ülke kaynaklarını kurutmakta ve çölleştirmektedir. Terör örgütü; MİLLÎ VE MANEVİ DEĞERLERİ ayaklar altına almaya ve yıkmaya çalışarak, usta manevralarla belli yerlerdeki aileleri ve çocuklarını da kullanarak batıl emellerine ulaşmaya çalışıyor.Aslında onlar da kendilerinin piyon olarak kullanıldığını biliyorlar ve kendilerinin parsa toplama merasiminde ortadan kaldırılacaklarını da biliyorlar, hangi ülkelere hizmet götürdüklerini, kendilerinin kullan at, pozisyonunda bulunduklarını gayet açık net biliyorlar. Düşünün bir siyasi partinin eş başkanı/yada görünen lideri konumundaki bulunanı, İmralı da rahmetli Adnan Menderes’e dar getirilen ve hayatı sonlandırılan bir yerde, beyler paşalar gibi yaşatılıyor olmasına rağmen, çeşitli bahanelerle ona kötü muamelelerde bulunulduğu imasıyla ülkede kargaşa çıkarılmasına yol açabiliyor ve yine ülkede kırk bin kişinin ölmesine, hangi vicdana sığar ki çocukların katledilmesine sebep olan, malum şahsın bu hareketini masunmuş gibi göstermeye çalışarak, gerçek liderlerinin o olduğunu ve onunla bu işlerin halledilmesi gerektiğini çekinmeden belirtebiliyorlar. Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar ve gözgöre serbest bırakılmasını, hatta barış çubuğu tüttürülmesini iğrendirici söylemleriyle açıklayabiliyorlar.(devam edecek)
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.