Toplumun Vicdanını Sarsan Kayıp
14 Eylül 2024, Cumartesi 00:27Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın kayboluşu, 19 gün süren umutlu bir bekleyişin ardından trajik bir şekilde sona erdi. Küçük Narin’in cansız bedeni Eğertutmaz Deresi'nde bulundu. Olayın ardından birçok senaryo gündeme gelse de, kesin bir sonuca ulaşılamadı. Soruşturma devam ediyor, otopsi ve adli tıp raporlarının sonuçları ise hala bekleniyor.
Narin’in kaybolduğu andan itibaren geniş çaplı arama çalışmaları başlatıldı; aile, yakınlar ve kolluk kuvvetleri günlerce umutla bekledi. Ne yazık ki, 19 gün sonra acı gerçek ortaya çıktı. Narin’in ölüm nedeni hakkında net bir bilgi bulunmamakta; ancak suçluların yakalanması için geniş çaplı gözaltılar yapıldı. Bugün itibarıyla, 24 kişi gözaltında ve soruşturma titizlikle yürütülüyor. Bu olay, toplumun vicdanını derinden sarstı ve bize şu soruyu sordurttu: Bu noktaya nasıl geldik?
Bir Müslüman olarak, bu tür trajedilerin kaynağında Allah’tan uzaklaşmanın yattığını düşünüyorum. Toplum olarak İslam’ın bize emrettiği adalet, merhamet ve vicdan duygusunu kaybettik. "Ey iman edenler! Adaleti ayakta tutan, Allah için şahidlik eden kimseler olun." (Nisa, 4:135) derken, Allah’tan hakkıyla korkmadığımızda, vicdanlarımızı diri tutamıyoruz. Toplumdaki kötülüklerin artması, bireylerin Allah’tan uzaklaşmasıyla doğrudan ilişkilidir. Eğer bizler, Allah’ın emirlerine sarılsak, bu tür olayların önüne geçebiliriz.
Ancak, bu hataların İslam’a ya da bir ırka mal edilmemesi gerektiğini unutmayalım. İslam kusursuzdur ve insanlara yol gösterir; fakat insanlar hata yapabilir. Yapılan hataların İslam’la veya bir ırkla ilişkilendirilmesi büyük bir yanılgıdır. Bir kişinin yaptığı kötülük, ne bir dine ne de bir millete yüklenmelidir.
Toplumsal huzuru yeniden inşa etmek için tek çare, Allah’a dönmek ve O’nun emirlerine sımsıkı sarılmaktır. Allah korkusu, bir Müslümanın vicdanını diri tutar ve kötü davranışlardan uzaklaştırır. "Adalet, devletin temelidir." (İbn Mâce, Sünen, 1/60) Eğer bir toplum, Allah’ın emirlerine uyarsa, suçlar azalır, vicdanlar tekrar canlanır. Narin’in yaşadıkları bize sadece bir trajedi gibi gelmemeli; bu olay, toplum olarak nerede hata yaptığımızı ve Allah’tan nasıl uzaklaştığımızı yeniden gözden geçirmemiz için bir uyarı olmalı.
Toplumun her kesiminin vicdanını sorgulaması ve muhasebe yapması gerekiyor. Yöneticiler, savcılar, hakimler, polisler ve yetkili kim varsa, işlerini hakkıyla yürütmelidir. Doğruyu söylemekten kimse kaçmamalıdır; dostluk, akrabalık gibi bağlar bahane olmamalıdır. Adalet için bilen doğruları söylemekle mükelleftir. Aksi takdirde, hepimiz hesabını veremeyiz. Allah hepimizi doğru yola iletsin ve masumları korusun.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.