TÖVBE
16 Haziran 2015, Salı 00:00Ey hevasına tapan
Tövbeye gel tövbeye
Hakka tap Hak’dan utan
Tövbeye gel tövbeye
Tövbe suyuyla arın
Deme gel bu gün yarın
Göresin Hak didarın
Tövbeye gel tövbeye
Eşrefoğlu Rumî
Hatasız kul olmaz. Hatasız olmak Allah'a mahsustur. Peygamberlerden bile küçük günahlar sadır olmuştur. Fakat onlar anında hatalarını anlayıp, Allah'a tövbe ve istiğfarda bulunmuşlar, gözyaşı dökmüşler, çile çekmişler ve hatalarını affettirdikleri gibi, üstelik ecir de almışlardır.
Rabbimiz şöyle buyurur: "Ancak tövbe ve iman edip iyi davranışta bulunanlar başkadır. Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.”([1])
Bu ayetten anlaşıldığına göre, günahına samimiyetle tövbe eden, bir daha aynı günaha dönmeyen kişilerin günahının affedileceği gibi, bu günah ve hataların sevap ve haseneye dönüşeceği bildiriliyor. Çünkü Allah; Rahman ve Rahim sıfatlarıyla kâinatı ihata etmiş, yaptıkları hata ve günahlardan dolayı kullarına her zaman fırsatlar bahşetmiştir. Tövbe şehrinin kapısını devamlı açık bırakmış, oraya giden yola hiç kırmızı lamba koymamıştır. Yani günah ne kadar büyük olursa olsun ye's ve ümitsizliği yasaklamıştır. Bir hadis-i kudsi de şöyle buyurmuştur:
"Bir sevap işleyene onun on misli veya daha fazlası verilir. Bir günah işleyene bir ceza verilir veya affedilir.([2]) Bana bir karış yaklaşana ben bir arşın yaklaşırım. Bana bir arşın yaklaşana ben bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelene ben koşarak gelirim. Bir kimse bana ortak koşmadığı halde, yeryüzünü dolduracak kadar günahla bana gelse, ben o kimseye o kadar mağfiretle karşılık veririm.”([3])
Allah Resûlüne birisi ağlayarak gelip: "Ya Resûlallah çok büyük günah işledim” der. Peygamberimiz: "Dünyadan büyük mü?" buyurur. O kişi “evet” der. Resûl: "Semadan büyük mü?" buyurur.Adam“evet” der. "arştan büyük mü?" buyurup “evet” cevabını alınca Resûl-i Ekrem:"Rabbim benim rahmetim her şeyi kuşattı.([4]) buyurur. Senin günahın onun rahmetinden de büyük mü?" diyerek her türlü günahın affedileceğini müjdeler. Fakat bazı kaynaklarda kul hakkı bunlardan hariç tutulmuştur.
“Günahtan sakınmak, tövbe ile uğraşmaktan daha iyidir.” Hz. Ömer
“Gözyaşı neredeyse, rahmet oraya iner. İçteki kiri su değil, ancak gözyaşı temizler.” Mevlana
“Güneş mağripten doğuncaya kadar tövbe kapısı açık kalacaktır.” Diyenler var ama bunun ölüm anına kadar geciktirmenin çok tehlikeli olacağını, çünkü Kızıldenizde boğulurken iman etmiş ama imanı kabul olmamış, bu tövbe içinde geçerli, yani tövbeyi de son ana bırakırsan kabul olmaz” diyenlerde vardır.
Cenâb-ı Allah Kur’an’da; “Ey iman edenler, Nasuh tövbesi ile tevbe edin”([5]) buyurur. Bununla ilgili birçok kıssalar, rivayetler vardır, ben buraya bir tanesini alıyorum.
Eskiden evlerde banyolar, hamamlar, duş kabinleri olmaz, herkes umumi hamamlarda yıkanırdı. Kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı hamamlar olduğu gibi, bazı yerlerde de aynı hamamda haftanın bazı günlerinde erkekler, bazı günlerinde de kadınlar yıkanırlardır. Zamparanın birisi kadınlar gününde, kadın kıyafeti giyip hamama girmiş, ama aynı gün padişahın kızı da gelmiş ve bir müddet sonra “çok değerli mücevherlerinin çalındığı, herkesin sıraya girip anadan üryan soyunmaları, çünkü arama yapılıp hırsızın bulunması gerektiği” ilân edilmiş. Zampara sıraya girmiş ama dünyası da yıkılmış, sıra kendine yaklaştıkça ecel terleri dökmeye başlamış. Çünkü kendisinin erkek olduğu anlaşılınca mutlaka idam edileceğini biliyor. O esnada öyle içten, öyle samimi duygularla tövbe etmiş, yalvarmış, Allah’a söz vermiş ki, kendisine birkaç kişi kala mücevherler bulunmuş ve adam kurtulmuş. Ama kurtulduktan sonra belki verdiğim sözde duramam, nefsim ve şeytan beni yine kandırır da tövbemi bozabilir en iyisi bunu kökten halledeyim diye, tenasül uzvunu kesip atmış. Bu adamın adı Nasuh olduğu için, bunun tövbesine de Nasuh Tövbesi denmiş.
Dipnotlar:
1-Furkân Sûresi, 70.
2-En’am Sûresi,160.
3-Müslim, Zikir, 22.
4-A’raf Sûresi, 156.
5-Tahrim Sûresi, 8.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.