Türk kadını sorunları
13 Mayıs 2023, Cumartesi 00:17İslamiyet öncesinde toplumda oldukça yaygın bir yere sahip olan kadının, Müslümanlığın kabulünden sonra toplumsal statü kayıplarına uğramasının nedeni, Arap ve İran kültürleriyle yakın ilişkide bulunan Türklerin, bu toplumlarda oldukça kökleşmiş olan kadının aşağılanması ve kısıtlanması geleneğini benimsemeleri ile açıklanabilir.
Osmanlılarda kadının görevleri cinsiyet ayırımına dayalı bir rol yapısı içinde ev içi işleri ile sınırlanmıştır. Hatta zaman zaman çıkarılan fermanlarla kadının toplumdan soyutlanması bir yana, belirli günlerde sokağa çıkması bile yasaklanmıştır. Türk kadınının yaşantısındaki asıl değişiklikler, 1923 de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulmasından sonra gerçekleştirilmiştir. Yapılan yasal değişiklikler sayesinde kadınlar, eğitimde ve ekonomik etkinliklerde erkekle eşit haklardan yararlandılar. Ne yazık ki, toplumun kendisine özgü sosyo-kültürel özellikleri yasal düzenlemelerin gerisinde kaldığından, birçok düzenleme kâğıt üzerinde kalmanın Ötesine geçememiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan yola çıkarılarak çalışan Türk kadınının sorunlarının yasaların etkili biçimde uygulanmamasından kaynaklanan sorunlar, yasal ve toplumsal değişikliklerin oluşturduğu yeni durumlardan kaynaklanan sorunlar.
Söz konusu sorunların etkisi ile Türk kadını daha çok belirli sektörlerde, yarım gün, fazla bir eğitimi gerektirmeyen düşük kariyerli işlerde çalışmak zorunda oluyor. Geleneksel kadın-modern kadın, çalışan kadın-çalışmayan kadın, doğulu kadın-batılı kadın, ezilen kadın gibi "kadın" adının önüne birbirine zıt birçok sıfat kullanabiliyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve toplumda kadına biçilen rollerin değiştirilmesi için tüm toplum olarak kadınların önüne çıkarılan engelleri kaldırarak, onları eşit birey olarak kabullenip toplumda hak ettikleri yeri almaları sağlanmalıdır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.