Türk Milleti Herdaim Nöbettedir

Bugün, Fetö terör örgütünün bu güzel vatanımıza, kalkışma ihanet ve darbe girişiminin yapıldığı, ancak basiretli, cesaretli ve feraset sahibi yüce Türk milleti tarafından etkisiz hale getirildiği, gündüzleri işinde, geceleri meydanlarda istiklâl ve istikbâlimiz için nöbet tuttuğu, namus, haysiyet ve onurumuzu koruyup, dünyaya Türk milletinin kim olduğunu yeniden ıspatladığı Onsekizinci günündeyiz.

Birlik ve beraberliğini koruyan milletler daima yücelmiş ve yükselmiş, bölücülük hastalığının pençesine düşen milletler ise, tarih sahnesinden silinip gittiğini, tarihe baktığı zaman çok rahat bir şekilde görebiliriz. Millî Şairimiz Mehmed Akif ERSOY’un ifadesiyle:

“Girmeden bir millete tefrika, düşman giremez,

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”

Vatan ve millet sevgisi, sevgilerin en yücelerindendir. İslâm; vatan sevgisini, imandan saymıştır. Çünkü iman olmadan vatanın; vatan olmadan da varlığımızın hiçbir mânâ ve değeri yoktur. Bu nedenle; bir insanın, hayatta karşılaşabileceği en büyük sıkıntı, vatansız kalmaktır.

Türk milleti olarak bizlerin, vatanımıza olan sevgimizi ve bağlılığımızı, diğer milletlerden üstün kılan bir özelliğimiz olup, bu farkımız tarihsel bir gerçektir. Çünkü bizim için vatan sevgisi en asil ve en yüce bir sevgidir.

 Bizler vatanları uğruna, şehitlerinin ve gazilerinin kanlarıyla destan yazan, milletinin geleceğini kendi menfaatlerinden üstün tutan bir anlayışta olan ve ecdadımızın bu vatan topraklarını bizlere nasıl emanet ettiğinin bilincinde olan kutsal bir vatan sevgisine sahibiz.

Mehmet Akif, ecdadımızın bu fedakâr gayretini şöyle ifade etmektedir:

“Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu,                                                                                                                           Nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?                                                                                                                               Üç kıtada yer yer kanayan izleri şahid,                                                                                                                        Dinlenmedi bir gün o büyük ‏şanlı‎ mücahid.”

Aziz milletimizin birlik ve beraberliği, vatanımızın bölünmez bütünlüğü için, Çanakkale’de, Dumlupınar’da yavru vatanımız Kıbrıs’ta, vatanımızın müdafaası için şahadete ulaşan Mehmetçiklerimiz ve Kahraman Gazilerimiz ile bugün de cennet vatanımızın birlik ve beraberliğini bozmaya çalışan yıkıcı ve bölücü güçlere karşı mücadele eden güvenlik kuvvetlerimize minnet borçluyuz. 

Ecdadımızın bizlere emanet ettiği bu cennet vatanımızın bütünlüğünü hedef alan mihraklar, kirli emellerine muvaffak olamayıp, kahraman güvenlik güçlerimiz ve vatansever Türk milletinin mücadele azmi ve karalılığı ile yok olacaklardır.

15 Temmuz gecesinden itibaren genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle,  sokakları ve meydanları boş bırakmayan aziz milletimizi yüce Mevlâ’mız koruyup kollayacaktır. Zira bu necip millet, geçmişte olduğu gibi imanını, vatanını, istikbal ve istiklâlini en kutsal varlığı bilmiş, bu muazzez değerlerine namahrem ellerinin değmesine izin vermemiştir.

İstiklal şairimizin,’’Asım'ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.’’ dizelerinde dile getirdiği gibi milletimiz, toprağını, haysiyetini, izzet ve şerefini çiğnetmeyip, canını hiç düşünmeden tankların önüne atmış, lâkin İradesini, aklını ve ruhunu başkalarına teslim etmemiştir.

Artık Türk milleti her daim nöbettedir. İç ve dış mihraklara karşı uyanık olma hâli daha da elzem hâle gelmiştir. Devlet kademelerinde temizlik hareketi devam ederken, kurumlarımızda yeniden yapılanma en hassas bir şekilde uygulanmalı. Böylelikle yeniden şer odaklarına fırsat verilmemelidir.

Mevlâm bu aziz milleti ilelebet payidar eyleyip, her türlü bozgunculara, inkârcı ve münafıklara karşı yardım eylesin.

Gönülden Muhabbetlerimle.