Türkiye su zengini bir ülke mi?

HAYIR, DEĞİL!

Türkiye 4’de 3’ü denizle kaplı olan Ülkemizin her yerinde dereler göller bulunan su zengini bir ülke olduğumuz inandırıldı. Ancak biz su fakiri bir ülkeyiz. İnsanlar ben bunu dediğimde denizler ile kaplı ülkemizin su fakiri olabileceğine inanmak istemiyor.

Ama önemli nokta şu ki kullanılabilir su yani tatlı su miktarlı her gün azalmakta. Şu anda kişi başı düşen su miktarı 1519 m3 olmakla beraber su stresi çeken bir ülke olarak geçmekteyiz. Uzmanlara göre 2030 yılında kişi başı düşen su miktarı 1100 m3 oranına kadar düşeceği tahmin edilmektedir.

Bu da bizi su fakiri bir ülke konumuna getirecektir. Bütün tatlı su kaynaklarımızın %74’i tarımda, %15’i evrensel, %11’i sanayi kullanımında kullanılmaktadır. Bu kullanımlardan en hoyratça kullanılan kendi yaşadığım bölgedeki tarımdan başlamak istedim.

Konya bölgesinde yanlış tarımın vermiş olduğu zararları obruklar ile daha açık görmekteyiz.

Obruklar yerin altındaki kireç taşı gibi eriyen kayaçların altında bulunan akarsuların su havzalarının kuyular ile çekilen suların sonucu oluşan boşluklar zamanla dayanamayıp çökmesi. Tarımda kullanılın sulama büyük oranda salma sulama (vahşi sulama) ile yapılmaktadır.

Salma sulamada 1 hektar alana saniyede ortalama 4 litre su verilmektedir. Bu da oldukça verimsiz bir sulama şekildir. Konya Büyükşehir Belediyesi en etkili ve sağlıklı sulama yöntemleri hakkında çiftçilerimizi bilgilendirmek amaçlı köy köy dolaşarak çiftçiler ile bir araya gelmişti.

Bu ziyaretlerde hem çiftçilerimizin yanlış sulama yaparak doğaya hem de kendi ceplerine verdikleri zararlar anlatılarak etkili çözüm yollarına yönlendirilmişlerdi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay 2022 yılında 10 tarımsal amaçlı sulama ve 2 hayvan içme suyu göletinin yapımına devam ettiğini söyledi.

Başkan Uğur İbrahim Altay tarıma ve üretime ne kadar önem verdiğini bu projeleri ile tekrar biz Konya halkına gösterdi. Ardından gelen %15’lik kullanım ile evrensel kullanımlarımız gelmektedir. Yüzde olarak küçük görünse de binlerce m3 su yönetimini bilmeyen vatandaşlarımızla israf edilmektedir.

Bunlar basit yöntemlerdir. Evlerde kullandığımız suyun %10 ‘unu mutfaklarımızda kullanmaktayız. Mutfaklarımızda bulaşıklarımızı elde değilse makinede yıkamak. Sebze meyvelerimizi akarsuda değil de hazinelerimizin içerisine su doldurarak yıkamak küçük çaplı su israflarını önlemektedir.

Tasarruftan ziyade zarar veren şey lavabolardan dökülen bitkisel atık yağlar.  1 litre atık yağ 1 milyon litre temiz suyu kirletmektedir. Tasarruf ederken aynı zamanda kirletmemeyi de öğrenmemiz gerekmektedir.

Evlerde %40 ile en çok su banyolarda harcanır. Banyolarda en basit yöntem tasarruflu duş başlığı kullanmaktır. Duş sürelerimizi kısa tutmak, dişlerinizi fırçalarken suyu açık bırakmamak gibi basit yöntemler bile litrelerce suyun israfını önlemekte.

KOSKİ ( Konya su ve kanalizasyon idaresi) ’nin yapmış olduğu diğer çalışma da Mor Şebeke. Şehir suyu, kirli su, tatlı su, şebekelerinin yanı sıra sulama suyu, yağmur suyu ve mor şebeke ile Türkiye’de 6 ayrı su şebekesini 2012 yılında Konya’da hizmete sokmuş. Bu açıdan örnek teşkil etmektedir.

Mor şebeke; Arıtılmış atık su tesisidir. Evlerde kullandığımız atık suların artırılarak yeşil alan sulamasında tekrar kullanılmasına imkân sağlamıştır.  %11‘lik payı ile sanayilerimizde kullanılan sular tasarrufu konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde su kullanım verimliliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar başlamıştır.

616 faaliyet kolunda su tasarrufuna yoğunlaşacaklarını açıkladılar. Sanayide en çok su tüketen alanların başında tekstil ve gıda gelmektedir. Tekstil alanında teknolojinin gelişmesi ile geleneksel tekstile göre %90’a kadar tasarruf sağlayan sistemler geliştirilmiştir. Geleneksel üretim ile 1 kumaşa 150 litre su gerekmektedir.

Bu da büyük oranda tasarruf sağlamıştır. Ülkemizde suya ulaşmak biz fark etmesek bile her gün zorlaşmakta. Çevremizi bilinçlendirerek su kıtlığını elimizden geldiğince yavaşlatabiliriz. Peki, neden yapmayalım neden yarınlarımızı düşünmeyelim. Temennim şu ki Sağlıklı ve bol sulu bir gelecek bizi ve yarınlarımızı beklemekte.