TÜRKİYE’DE PETROL
27 Haziran 2022, Pazartesi 08:5420 yıl öncesine kadar hükümetin biri gidiyor, diğeri geliyordu.
Türkiye’nin çok partili sisteme geçtiği yıl olan 1950’den sonra 66 hükümet gördü bu ülke.
72 yılda, 66 hükümet.
Bu bir dünya rekoru.
Onca hükümetin onca yıl içinde çözmek isteyip de çözemediği önemli sorunlarımız var.
Birisinden bahsedelim.
Mesela, petrol.
Türkiye petrol ürünleri tüketici olan bir ülke.
Tam olarak dışa bağımlıyız.
Yerli üretimimiz yüzde 8’ler civarında.
Tüketimimizin kalan kısmını (yüzde 92) dışarıdan alıyoruz.
Petrol ve türevleri milyarlarca dolar yutuyor her yıl.
Petrol üreticisi ülkeler fiyatı istedikleri gibi biçimlendirmekte çünkü.
İster al, ister alma.
Almamak mümkün mü?
Mümkün değil.
Almaya mahkumsun üretemediğin için.
Ülkenin ihtiyacını karşılayacak miktarda üretemiyorsun çünkü.
Doları bastırıp alacaksın.
Kur artınca, petrol ürünlerinin fiyatı da artacak ayrıca.
Petrol üretimi yeterli olmayan ülke piyasalardaki fiyat artışlarının en büyük sebebi petrol. Hayatın ve her çeşit üretimin ana maddesi petrol oldu artık.
Ülkende yoksa ya da bizde olduğu gibi var olduğu halde üretemiyorsan vay haline.
Vay halimize.
Türkiye dünyada petrol rezervleri sıralamasında ilk 50 ülke arasında bulunuyor ama değerlendiremiyoruz bir türlü.
72 yılda, 66 hükümet bu sorunu çözebilmiş değil.
Petrol özgürlüğü olmayan bir ülke olduğumuz rahatlıkla söylenebilir.
Özgür değiliz bu konuda.
Peki neden?
Yok mu bizim ülkemizde petrol yatakları?
Olmadığı söylenemez.
Zaten söyleyende pek yok.
O halde sorun ne?
İrade zayıflığı olmalı en başta.
Güneydoğu Anadolu topraklarının “petrol denizi” olduğu konuşulurdu bizim gençlik yıllarımızda.
Güneydoğu Anadolu topraklarının altı petrol denizi olmasa da, o toprakların altında petrol olduğu kesin. Kimse bunu inkar etmiyor ayrıca.
Güneydoğu Anadolu’da yıllar içinde yapılan sondaj çalışmaları, bölgede 8 sahada önemli petrol rezervlerinin bulunduğunu gösterdi.
Batman ve Diyarbakır petrol rezervleri bakımından ülkenin 1 ve 2 numaralı şehirleri.
Batman yerli üretimde yüzde 60’lık kısmı ile 1 numara, Diyarbakır yüzde 25’lik kısmı ile 2 numara.
Suriye sınırında ,Mardin, Şanlı Urfa, Adıyaman, Kilis ve Hakkari’de TPAO tarafından tespit edilen petrol rezervlerinin tam olarak değerlendirilmesi halinde Türkiye’nin petrol ihtiyacının önemli oranda karşılanacağı bilinmekte. Ayrıca Kırıkkale önemli. Aynı şekilde Karadeniz özellikle doğalgaz açısından çok önemli.
Zengin petrol yataklarına sahip bir ülkenin, bir türlü petrol üreticisi olmaması her şeyden önce ülke insanlarının talihsizliği olmalı.
Hükümetler hayati önemi sahip bu sorunu neden çözemiyor?
Sebep ya da sebepler ne olabilir?
Rezervler işletmeye değmez mi?
Değmediği söylenemez.
Bizim petrol kalitesiz mi?
Kalitesiz olduğu da söylenemez.
O halde ne?
Bölgesel ve siyasi sebepler ilk akla gelen.
Esas ve tam olarak sebep, emperyalist güçlerin ülkemiz üzerinde tesis ettiği hakimiyet ve hüküm olmalı.
50, 60, 70’li yıllardan bu yana açılan petrol kuyularının üstüne beton dökülmüş olmasını nasıl anlamak lazım?
Petrolde rezervler olduğu halde 72 yılda 66 hükümetin çözemediği bu sorunu nasıl anlamak lazım?
Tüketimimizin yaklaşık yüzde 92’lik kısmı ithal.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.