TUVALET KAĞITLARI ZATEN TIKIYORDU!
14 Aralık 2021, Salı 08:05Dün sabah tam yazımı başlayacaktım ki bizim Müdür Zekeriya geldi. “Uğur abi istersen bugün yazını biraz geç yaz, asgari ücret açıklanacak bizde gazete olarak manşeti bekleyeceğiz” dedi.
Zekeriya’ya da kısaca izah ettim.
Şimdi buradan biraz daha geniş yazacağım.
Bu millet yani sade vatandaş ya hesap kitap bilmiyor ya da dayak yemedi.
Yahu asgari ücret 4 bin lira olsa ne yazar 5 bin lira olsa ne yazar?
Yaş 60 ı devirdi.
Görmediğim tek iktidar rahmetli Ecevit iktidarı.
Onun dışında her iktidarı hele hele belli bir dönem Ankara’da iktidarların babalarını birebir yaşayarak gördüm.
Bugün olacağı gibi memura, işçiye, emekliye verilecek olan zamların en kralını da gördüm, çekirdek paralarını da.
Biz yani yukarıda kastettiğim Türkiye’nin büyük bir kesimi zam alacağız diye aylarca ağzını açar bekler.
Sanır ki aldığı zamla uçacak.
Yahu uçsa uçsa ancak kanatlılar uçuyor değil mi?
Siz hiç memur, amir, işçi emekli amelenin uçtuğunu gördünüz mü?
Altın dolu küp bile sengin olanımızın ayağına çarpar.
Bu satırları yazarken son dakika haberi cep telefonuma düştü.
Neymiş efendim “SON DAKİKA;
Dolar ve altından yeni rekor
Kur 14 lirayı, gram ise 800 lirayı aştı”
……….
Aşsın leyn. Aşmayanın….
Ne olacak yani ne değişecek?
Memur, emekli, işçi daha da beter olacak.
Parası pulu fabrikası olan daha da zengin olacak.
Bizden kendimizden örnek vereyim de kimse üzerine alınmasın.
40 küsur yıldır Konya basınının içindeyim.
Bizde patron olup da batan, yok olan, sürünen yok.
Haaa birkaç tane örnek var o da basında kaldığı için değil özel hayatında ki bazı yanlışlıklardı ya da talihsizlikleri nedeni ile zarar etti yok oldu.
Biz basın olarak bu halde olursak üreten ister çivi üretsin ister bidon.
Akıllı olan, ayağını yorganına göre uzatan, haddini aşmayan, yamuk yanlış işlere dallanmayan hiç kimse bitip tükenip yok olmadı.
Uzun lafın kızası ne mi demek istiyorum?
“Zengin hep zengin olur. Fakir hep fakir olur”
Rüzgarın şiddetine göre zengin biraz daha veya çok zengin olur, garip fakir ise ya dizlerinin üzerinde sürünür ya da tam sürünmeye devam eder.
………..
Lafı nerelere mi getirmek istiyorum?
Şuraya.
Son günlerde sosyal medyada Rahmetli Süleyman Demirel’in şu sözü çok dolaşıyor ya;
“Tencerenin götüremeyeceği iktidar yoktur. Kaynamayan tencere her iktidarı götürür”
.……………..
Bizim evde hafta sonu hatun ile kız hararetli hararetli konuşuyorlardı;
“Anne markette tuvalet kağıdı ve pirinç yokmuş. Ne yapacağız?”
-“Kızım öyle imiş. Dur bakalım bekleyelim. Evde biraz var. Ben sana veririm. Ama tuvalet kağıtları çok pahalanmış. Pirinç bile şu kadar olmuş”
………..
Dayanamadım lafa girdim; “Yahu bırakın şu kadın dedikodularını. Nerede ne yok. Paranız varsa verin istediğiniz kadar ben size alayım. 3 kadın konuşuyor sizde inanıyorsunuz”
…………
Bizimkiler sustu ama bu kez içten içe kendime kızdım.
“Para varsa alın” demiştim.
O para kimde olacak?
Bende.
Peki var mı?
Allah beterinden saklasın ama vallahi yok.
Ama ilk fırsatta gönüllerini alacağım.
“Tuvalet kağıtları zaten tıkıyordu. Az kullanın. Hatta hiç kullanmaya çalışın. Eskiden taharet bezleri vardı” diyerek masallar anlatacağım.
Orta tabaka kalmadı ama ortanın en iyisi benim diye konuşuyordum da vallahi bizim evde de son aylarda at arabayı çekmemeye başladı.
Bizde böyle ise çoluk çocuk ne yapıyor ki?
Düşündüm… Daraldım… Üzüldüm…
……………….
Asgari ücret 5 bin lirada olsa bu milleti ondurmaz güldürmez.
Yalnız hala bir yerlerde kafam karışık.
Tencere yanmasa da.
Tencere kaynamasa da ben 2023 de iktidarı götüremeyeceği kanaatindeyim.
Çünkü son 20 yılda Reis.
Bakın Ak Parti demiyorum Sayın Cumhurbaşkanı 100 yıllık Türkiye’nin sağını soluna, soluna sağına, altını üstüne üstünü altına bir şekle soktu.
Bugün için şu cümleyi bağıra bağıra altına da imzamı atarak bugün için söylerim.
“AK PARTİ BUGÜN SEÇİME GİRSE BU EKONOMİ İLE GİDER”
AK partiyi kenara koyun, Sayın Cumhurbaşkanımız yine tek başına şöyle dursun. İki cümle söylesin.
“REİS TEK BAŞINA SEÇİME GİRSİN KAZANIR”
…………………
Bunu da milletin dediklerine dayanarak söylüyorum.
Yani perişan durumda ki işsiz inşaat işçisinin anlattıklarını ve söylediklerini not alıyorum.
Hala 24 saat üç vardiya çalışan fabrikanın patronun düşüncelerini bir yerlere yazıyorum.
Eski PTT’nin arkasında bir emlakçı dükkanında rast gelen benden biraz daha yaş olarak büyük emeklinin kanaatlerini şaşkınlıkla dinliyorum.
Ve yukarıdaki satırları yazıyorum.
Cumhurbaşkanı bir yana, AK parti bir yana.
AK Parti, AK parti olarak büyük kan kaybı içerisinde.
Ama kaptan her türlü sert dalgalara fırtınaya rağmen hala gemiyi limana doğru götürüyor.
(Biliyorum bazılarınız bu satırları okudukça bana sövüyorsunuz ama başka çare yok!)
SELÇUK ÖZTÜRK ADAMIN KRALIDIR
Dünkü yazıma her kesimden, her siyasi görüşten çok olumlu dönüşler aldım.
Sabahleyin saat 08.30 olmadan yazım ile ilgili olarak ilk arayan isim ise Başkan Selçuk Öztürk idi.
Yazı bahane sohbet şahane diyerek biraz dertleştik.
Telefonu kapattığım zaman gözümün önüne, aklıma geldi.
“Ne zaman daralsam, ne zaman şöyle bir bükülsem Selçuk Başkan ya yanıma gelir ya da alo” diyordu.
Bu da bana yeter de artar bile.
NEZİH DAĞDEVİREN VE GİRİŞİMCİ KADINLAR
KONYA POSTASI Gazetemizi ziyaret ederek yeni projelerini bizlerle paylaşan Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Güliz Arıkoğlu, Güliz Hanımın A takımından dostu yol arkadaşı hukukçu Zeynep Aktuna ve hukukçuluğunun yanı sıra Konya için çok büyük bir değer olan abim Nezih Dağdeviren ile inanılmaz samimi ve içten sohbette bulunmuştuk.
Konya’nın değerlerine sahip çıkmayı hep kendimle görev edindim.
Bu üç güzel yürekli insan için bundan sonra da hep yanlarında olacağımı kendilerine ifade ettim.
Yolları açık olsun inşallah.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Her ne kadar bilirsen bil. Haddini bilmiyorsan HİÇBİRŞEY sin.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hava karardıktan sonra farlarımızı yaktığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Kızgın Emmi
14-12-2021 14:26Maalesef toplum olarak sürekli şikayet edene "entel" diyoruz. Ne kadar çok şikayet ederseniz o kadar entelektüel oluyorsunuz. Oysa entelektüel mutludur, aydındır, olumsuzluklardan beslenen adam değildir. Yalnız buradaki mutluluk memnun anlamında anlaşılmasın. Tabii ki memnun değildir ama yaşanan çirkinlikleri görür fakat bunları kabul etmez, algı yapmaz, yangına körükle gitmez. Çirkinlikleri nasıl düzeltebileceğini düşünür, yolunu yordamını bulur, insanları kışkırtmaz. Maalesef bu ülkede at izi it izine karışmış, kavramlar birbirine karışmış, entel dediklerimiz entel dantel hale gelmiş ve kavramsal kokuşmuşluk da, almış başını gidiyor. Önce kendimizle, insanlığımızla, söylemlerimizle ve insanlarla ilişkilerimize bir göz atalım. Şikayet, şikayet, nereye kadar. Bu şikayetvari yaşayanların da kendilerini çok fazla değerli gördüğünü zannetmiyorum. Her şeyi kin, nefret ve öfkeyle rahatsızlıklarını kusuyorlar. Bunları içinde besleyen insanların da, mutlu ve iyi bir insan olduğu söylenemez. İşin en kötü yanı da ne biliyor musunuz, biz bunları adam yerine koyuyor, değersizi değerli kılıyoruz.
Kızgın Emmi
14-12-2021 13:15Asgari ücret belirlemeleri, hayat pahalılığı, dolardaki artış da o günün şartlarına hep aynı olmuş. Dünden bugüne değişen bir şey yok. Bugün dünya genelinde küresel bir kriz mevcut. Doğal olarak bu da ülkemize yansımakta ve yaşanmakta. Ama değişen iki şey var, biri algıyla yönetilen ve insanlara olağan dışı olaylar varmış gibi gösteren sosyal medya dediğimiz iletişim araçları ve ikincisi de insanların tatmin ölçüsü ve kanaat. “boğazdaki villasında viskisini yudumlarken, Zap dersindeki garibana ağıt yakan” züppelerin algısına kanar olduk. Algılarla çizmeyi aştık, kanaatsızlıkla da ayağımız yorgandan çıktı. Hayat pahalı mı, her dönemin kendine has pahalılığı gibi pahalı ama bana kimse hikâye anlatmasın, köylü bile yumurtasını, ekmeğini, peynirini şehirdeki marketten alıyor. Yok tuvalet kağıdı şu kadar olmuş, yok un bu kadar olmuş. Çiftçiyi savunursunuz, “buğday taban fiyatı şu olsun” dersiniz, buğday taban fiyatına zam gelir, doğal olarak una da zam gelecek. Ekmek on lira da olsa kimse açlıktan ölmez, ölmedi de. Benim çocukluğumda 25 kuruş olan ekmek, şimdi iki (2) lira. Eeee bu kadar zamma karşı insanlar ekmeksizlikten mi kırıldı? Ben bu zamları savunuyor değilim ama bildiğim bir gerçek var ki, insanlarımız akıldan, fikirden yoksun. Yine savunduğum bir fikir var ki, 1960 ihtilali öncesi kamuoyunun Merhum Adnan Menderes’e olan desteğini kesmek ve onu yalnızlaştırmak için yapılan operasyonların, algıların aynısının yapıldığını görüyorum.Algılarla hareket ediyorsunuz ya, bu ülke batsa kime ne faydası var? Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Bu ülke hepimizin. Cahil toplum kendini yetiştiremeyince böyle algılarla gündem oluşturulmasına yardımcı olur. Kimse kitap okumayınca, kitap fiyatlarına zam geldi diye yakınmaz, hemen herkes bilmem neresinin derdinde. Yemin olsun kimse gönülden konuşmuyor, algıyla, duyumlarla hareket ediyor. Allah Kuran’da kaç yerde “hiç mi akletmezsiniz?” diye soruyor. Ve yine kullarına diyor ki, “Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.” Yeter artık ya biraz akledin, aklınızı kullanın fasık algıcıların peşine düşmeyin.
bir bilen
14-12-2021 12:31bu şehir yönetilmiyor sadece idare ediliyor.sokaktaki en sade vatandaş bile neyin ne olduğunun farkına vardı.söyle şehri idare ettiğini sananlara yatıp kalkıp dua etsinler Allah gördüklerinden geri koymasın.eğer bir tökezlerlerse etraflarında çay ikram edecek bir kişi dahi kalmaz.O başkanım diye takla atanlar emin olsunlar koltuğa hürmeten takla atıyorlar.
Oğuz Oğuz
14-12-2021 10:16Gelenin gideni aratmadığı tek yer Victoria's Secret defileleridir. Ancak memleketin sorunu parlamenter sistemden uzaklaşmak, gelir dağılımı çarpıklığı, kazanmadan ihale açmak, adalet, hukuk ve yeni iş sahaları iş kolları geliştiremiyen niteliksiz ihracatçılardır.
Ramazan Gundog
14-12-2021 08:49Konya'da siyasetçiler ego kasıyor vatandaşı sanki teşkiletının bir çalışanı zannediyor yok öyle bir şey reis görmeli sanaldan yönetmeye çalışmamalılar gerçekleri görmeliler il başkanı Konyalıyı sanalda engellenmeli tahammül göstermelidir