UĞUR BAŞKANDA VUR DEYİNCE ÖLDÜRÜYOR

Büyüklerin pastırma yazı dediği günler içerisinde yepyeni bir haftaya şükürler olsun çok yüksek bir enerji ile başlıyoruz.

Yine öyle dolu dolu bir hafta sonu geçirdik ki halimize ne kadar şükretsek azdır diye düşünüyorum. O zaman yazı konularımıza hemen başlayalım.

O RAKAM 30 BİNİDE AŞMIŞ

Cumartesi günü bu şehirde yaşayan insanların çok büyük bir bölümünde para sorunu olmadığını dile getirmiştim. Bu görüşümüzün bir varsayım olmadığını ortaya koyduğumuz rakamlar ile belirtmiştik.

Cuma günü mesai saati bittiğinde son rakamı da aldık.

Evet Meram Belediyesi’nin önderliğinde başlatılan Turgut Reis konutları için Belediye’nin başkanlığında 288 üye için yani 288 daire için Konya’da tam tamına 32 bin 244 başvuru yapılmıştı.

Açık net benim bu daireleri alacak gücüm yok. Param yok pulum yok.

Ama düşünsenize 32 bin 244 kişi bizde para var diye başvuru yapıyor ve başvuru ücretini yatırıyor.

Haaa birileri yorum yapıyor.

Bunlar rantçı,

Bunlar komisyoncu.

Bir adam 10 ayrı müracaat yapıyor.

Yuh yaaa.

Böyle 32 bin kişi olur mu yahu?

Tekrar tekrar altını çiziyorum.

Bu şehirde ve bu şehirde yaşayan insanlarda görünmeyen büyük para var.

BAŞSAVCI RAMAZAN BEYİN YÜREĞİ

Genelde hep şunu iddia ederim. Bu şehri yöneten bürokratların siyasilerin geniş büyük ve güzel yürekleri vardır.

Cumartesi günü akşam Yunus Derebağ ile Mazlum Mutluer’in evlatlarının düğün törenlerine katılmıştık.

Şehrimizde düğün dernek pilav cenaze demek tüm güzel dost insanların buluşması demektir.

Mesela bizim masamızda da üç sevdiğim güzel insan vardı.

Gülvezir Korkmaz, Muhammed Akşeker, Yavuz Tezcan ile birlikte idik.

Tabii daha sonra pek çok dost isim.

Bir ara dışarı çıkınca Konya Cumhuriyet Başsavcımız Ramazan Solmaz Beyin’de bulunduğu gruba dahil olduk.

Burada nerede ise yaklaşık bir saat ayaküstü sohbet ettik.

Başsavcı Ramazan Beyin’in yaklaşık dört yıldır bu şehre bu şehrin insanlarına yöneticilerine yüreği ile güzel bakışı ile nasıl baktığının şahidiyiz zaten.

Başsavcımız o akşamda yine Konya’nın değerleri ile nasıl bir güzel gelecek için adım adım ilerleyişini anlatıyordu.

O masadan ayrılırken inanın içimize huzur doldu.

Çünkü hukukta savcılarımız hakimlerimizden çok farklı bir bakış içerisinde olurlar.

Bu hayatta zamanla poliste olduğu gibi, biz gazetecilerde olduğu gibi savcılarımızda da bakış açısı çok serttir.

Ramazan Bey elbette tecrübesi ile Konya adına çok muhteşem bir vizyon sergiliyordu.

Ve bizde bu güzellikler içerisinde yatağımızda mışıl mışıl uyuyorduk.

KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞIÜ YAPILALI KAÇ GÜN OLDU

Belki bazı okurlarımız bizi sadece yazılarımızla tanıyorlar. Oysa yanılıyorlar. Biz bu şehrin hiçbir şekilde olumsuz yönü ile gündeme gelmesine razı değiliz.

Ne var ki sizlerden gelenlere de gözümüzü kulağımızı kapatamayız ki.

İşte geçen hafta bir okurumuz birkaç fotoğraf karesi göndermişti.

Yeni Kültür Turizm İl Müdürlüğü binası.

Allah var ya böyle güzel bir yapıya bunu yakıştıramadım.

Ancak bunun adı inşaat işte gözden kaçmış olabilir diye biraz oyalandık.

Aynı okurumuz Cumartesi günü yine benzer kareleri bize gönderiyor ve şöyle soruyordu;

“

Uğur Bey size bu konuyu ikinci defa gönderişim. Bu bina yapılalı hizmete gireli daha bir ay oldu. Ama koskoca kapının girişinin hali. Bu nedir? Yazmayarak sizde bu kötü örneğe ortak mı oluyorsunuz? Yoksa aranızın çok iyi olduğunu bildiğim Müdür Bey size kızar diye mi korkuyorsunuz?”

…………

Aha alın işte de size kaya gibi bir soru ve suçlama.

Yahu kimden niye korkalım?.

Elbette bu para milletin parası. Devletin parası.

Yapan kötü yapmışda.

Bize 10 gündür gönderilen bu çirkin görüntü hiç mi bir yetkilinin ilgilinin dikkatini çekmemiş.

POLİS NİYE SADECE BİZE CEZA YAZAR?

Cumartesi günü Selçuklu’da Yeditepe ve Derinsu caddelerinin kesiştiği en işlek kavşakta saat 9.30 sularında bir olaya şahit oldum.

Ben ve yanımdaki iki araç kırmızı ışık yandığı için bekliyorduk.

Dikiz aynasından gördüm.

Bir üç tekerlekli tüm sürat geliyordu.

Geldi geldi solumdan kırmızı ışıkta geçti. Üç tekerlekli de iki kişi vardı. Bizi geçti ama sağ tarafta bekleyen araçlara yeşil yandığı için o anda onlarda hareket etmişti. Sağdan gelen araçlar tam bu üç tekerlekliye çarpacaktı ki bu usta(!) sürücü oradan da manevrasını yaptı ve hiçbir şey yokmuş gibi geçip gitti. Son anda fren yapan sürücü kızsa da çarpmadığı için haline şükretti ve yürüdü gitti.

Son anda bunun 07 plakası olduğunu gördüm.

Çok üzüldüm.

Neye mi?

Yahu biz kırmızı ışıkta geçmeyi, telefonla konuşmayı bırakın elinde bir şey vardı diye ceza yiyoruz. Ama o kadar kamera önünde magandalar magandalıklarına devam ediyor.

Ben hiç plakasız ve bu tür yarım plakalı üç tekerlekli, hurda toplayan aracın ceza yediğine görmediğim için kendi halime üzüldüm.

UĞUR BAŞKANIN HIZI

Allah’ım bu hafta sonu yine nasıl bir dolu dolu geçti.

Festivaller, açılışlar, toplantılar, törenler, bakanlar.

Yahu 10 günde iki dev festivali birden yaşadık.

Biz gazeteciler olarak programları takip etmeye çalışmaktan, oradan oraya bilgi akışını izlemekten pert olduk.

Bunun tek bir sorumlusu vardı, o da Başkan Uğur İbrahim Altay ve ekibi.

Yahu iki hafta sonu arka arkaya yüzbinler festivallere aktı.

Başkanım Allah aşkına 10 günde böylesine dev iki organizasyon yapacağınıza bunları ayda bir yapsanız da bizde sindire sindire sizleri takip etmeye çalışsak olmaz mı?

Haaa millette daha neyin ne olduğunu anlayamadı ki?

Geçen hafta yenilenler hazmedilmemişti ki bu seferde bilim festivalinde başımızı döndürdünüz.           

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Adamlık karakter ölçülerine göre biçilmiş bir kılıftır, öyle boyla posla dolmaz içi...

NE Z AMAN ADAM OLURUZ?      

Şehir içi trafik konusunda işaretlere ve hız limitlerine uyarken sinyal kolunu da kullanmayı bir mecburiyet aynı zamanda kural olarak algılayabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.