Uğursuzluk
15 Ocak 2022, Cumartesi 09:26Avcı Sultan Mehmet bir gün adamlarıyla beraber akşama kadar bir keklik bile vuramaz. Bunun sebebini de, sabahleyin gördüğü bir dervişin uğursuzluğuna bağlar.
Solaklara seslenir. Saraydan çıkarken, şu şu tipte, sivri külahlı, sırtı kambur birinin önünden geçtiğini söyler ve hemen bu adamı bulmaları emrini verir. Tarife göre Bektaşi babalarından ayyaş Hamza Babayı yaka paça huzura getirirler.
Sultan:
– Bre uğursuz, nabekar! Bugün sabahleyin karşıma çıktın. Bu yüzden akşama kadar bir ava rastlayamadım. Bu ne uğursuzluktur. Vurun kellesini…
Bektaşi bakar ki kelle elden gidiyor. Son bir dileğini açıklamak için söz alır:
– A devletlim siz beni gördünüz bir keklik vuramadınız. Ama insaf ediniz, benim de bugün ilk gördüğüm sizdiniz ve kellemi kaybediyorum. Söyleyin, uğursuzluk hangimizde!
Bazı durumlar çıkılmaz gelebilir. Yolun sonundayım diye düşünebiliriz. Fakat yukarıdaki kısa hikaye ki gibi bir çok örneğini dinlemişsinizdir eminim kıvrak zeka ile bulunulan durumdan kurtulmanın. Yolun sonu yok aslına bakarsak. Yolun sonu olduğunu düşünen ve yeni bir şey üretemeyen, zor durumları içinden çıkılır hale getiremeyen yine bizleriz. Farklı bakış açılarına sahip olmak yada sahip olanlara değer verip dinlemek aslında bu işin çözümü. Ama bu çözüme ne kadar değer veriyoruz oda ortada. Ah vah etmeyi bırakıp kafayı çalıştırmayı öğrenirsek, en azından daha çok öğrenirsek hayatımız daha güzel olur…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.