ÜRETİMİNDEN HASTANELERİMİZE BİZİM ŞEHRİMİZ
08 Mart 2023, Çarşamba 00:01Ülke olarak asrın felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyoruz.
Biz bu çalışmalarda sadece Konya tarafına bakıyoruz.
Yani Hatay’a
Bir de diğer bölgede çalışan Konyalıları izliyoruz.
Yine Konya’dan Hatay dışındaki yaralı illerimize maddi manevi seferber olan hemşerilerimizi, dostlarımızı izliyoruz.
Bu ülke en zor döneminde Marmara depreminin enkazından kalktı.
Bundan da haydi haydi kalkacaktır.
Enkazın altından kalkamayacaklarımız da vardır.
Nelerdir onlar?
Hayatını kaybeden insanlarımız.
Yaralı olarak kurtarılan ve bundan sonraki yaşamlarını engelli olarak sürdürecek olan vatandaşlarımız.
Veeee bu felaketi yarasız beresiz atlatsalar da korkunç travma ile geri kalan ömürlerini sürdürecekler.
Cenab-ı Allah’ım insana kaldıramayacağı yükü vermezmiş.
…………..
Bu yalan dünyada herkesin ve hepimizin farklı farklı imtihanları var.
Bakın 80 milyon yakın zamana kadar “Alnı secdeye değiyor” diye bir rüzgara kapıldı gitti.
Sonuç ne oldu?
……….
En yetkisinden en cahiline herkes “hata yaptık” dedi değil mi?
Haaa bunların da hata olup olmadığını zaman gösterecek.
Daha durun buraya kadar daha hiçbir şey yok
Çünkü hala korktuğum pek çok acı gerçek var.
Kimse bir şeylerin farkında değil ama delilli ispatlı acı gerçekler tomurcuk veriyor gibi?
Allah muhafaza(!)
…………..
Millet olarak o travmayı o kadar çabuk unuttuk ki.
Ve süratle yeni bir dönem açtık
Lale dönemi moduna geçtik.
Birbirimizin kıldığı namazla, hangi lise mezunu olup olmadığı ile falanca lise mezunlarının ayrıcalığı ile uğraşmaya başladık.
Yöneteninden yönetilenine bir tek Allah’ın kulu çıkıp da şu aşağıdaki yaşanmışlığı söylemedi.
Çünkü bu gerçek kimsenin işine gelmedi.
Gelmez de.
………………
Osmanlı zamanında dergahlara gelen kişilere her akşam iki soru sorulurmuş;
Birinci soru:
“Bugün kalp kırdın mı?
İkinci soru:
Bugün namazlarını kıldın mı?... imiş.
Birinciye soruya "Evet" diyene ikinci soru sorulmazmış...
………………
Biz her ortamda her fırsatta birbirimizin kalbini kırmak şöyle dursun kafasını gözünü patlatıyoruz, arkasından önünden etmediğimiz iftira, bırakmadığımız gıybet kalmıyor.
Sonra da namaz vakti geçmesin diye alel acele abdest tazelemeye koşuyoruz.
Allah aşkına her felaketin bizler için ağır ağır birer ibretlik ders olduğunu niye düşünmüyoruz.
Türkiye olarak bir yandan bu acı korkunç felaketi yaşamış ya da şahitlik etmiş insanlar olarak küçücük menfaatler için birbirimizi bu kadar ezmenin kimseye hiçbir fayda sağlamayacağına inanıyorum.
……….
Nereden nereye geldik.
Evet bu kadar dolu olmamızın sebebi belki de yazamayacağım şehir gerçeklerinden kaynaklanıyor.
Bizi beğenseniz de beğenmeseniz de şehir bir yandan mübareklik diğer bir yandan da tarifsiz şekilde sıkıntılı.
Fitne fesat, çekememezlik, gıybet….. dinen ve insanlık adına ne kadar kötü iğrenç ve günah varsa o da bizde.
Tabii sadece bunlara kızmıyorum.
Vatandaş olarak bu kadar ahmak bu kadar saf olmamızı da kabullenemiyorum.
Yapacak bir şey yok.
Biz yine yaşadıklarımızdan zevk almaya devam edeceğiz.
CEM HOCA 8 AY
ÖNCE İZİN VERMİŞ
Yerel ve ulusal basına yansıdığı gibi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Polis KOM Cumhuriyet Başsavcılığı bir operasyon gerçekleştirdi ve fiziki teknik takip sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile 6 şüpheli gözaltına alındı. Bu şüphelilerden Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ameliyathane teknisyeni olarak görevli olan bir şüpheli ile malzeme temin eden şirket yetkilileri iki şüpheli, Konya nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak cezaevine konuldu.
Bu sürecin başında Rektör Prof. Cem Zorlu Hoca yani bugünden tam sekiz ay öncesinden bu soruşturma için izin vererek bizzat yasa dışı bir durum varsa sonuna kadar gidilmesini istemiş.
Sonuçta da Erbakan Üniversitesi Cumhuriyet Başsavcılığı ve İl Emniyet Müdürlüğü mensuplarınca süreç son derece gizlilik içerisinde hassasiyetle yönetilmiş oldu.
Basında zaman zaman en yetkili isimlerin bu tür soruşturmalara izin vermediğini hatırlayınca Cem Hocaya bizzat teşekkür etmek istedim.
SAĞLIK DEMİŞKEN
NUMUNE HASTANESİ
YÖNETİMİNE TEŞEKKÜR
EDERİM
Nedendir bilmiyorum geçtiğimiz hafta mecburiyetten Numune Hastanesine gidince yıllardır bu hastaneye adım atmadığımı hatırladım.
Hastane nasıl büyük imiş.
Aradığımız yeri yönlendirme levhalarına rağmen görevlilere sorarak bulabiliyorduk.
Hastaneye öyle nasıl kalabalık idi.
Koridorlarda hasta yoğunluğundan adım atmakta zorlanıyorduk.
Sonradan öğrendim ki günlük ortalama 6 ila 8 bin hasta muayenesi gerçekleşiyormuş.
Ve bunların büyük bir kısmı da randevulu hastalarmış.
Ama hastanenin büyüklüğünü ve de buna rağmen tıka basa hasta ile dolu halini görünce hem halimize şükrettim hem de bu tür sağlık kuruluşlarının önemini bir daha görerek anladım.,
O gün görerek yaşadıklarımdan dolayı Sağlık İl Müdürümüz Prof. Dr. Mehmet Koç Hocaya, hastanenin genç, idealist Başhekimi Doç. Dr. Halil Ekrem Akkurt hocaya, Başhekim Yardımcısı Mehmet Oğuz hocaya, bizi günlük olarak takip ettiğini öğrendiğimiz İdari ve Mali işler müdürümüze tek tek çok teşekkür ediyorum.
Cenab-ı Allah’ım bizleri buralara düşürmesin.
Ve de buralara muhtaç etmesin.
Yokluğunu da göstermesin.
Çalışanlarına da bol bol güç, sabır, kuvvet versin inşallah.
BİZİM İŞİMİZ
ÜRETMEK OLMALI
Bizde biraz Konya biraz Türkiye misali koştururken bir sanayici abimiz ile de depremin Türkiye’ye ekonomik olarak yansıması, bundan sonraki deprem veya doğal afetlerin ülke yönetimlerini ve bizleri nasıl etkileyeceği, bunların en az zarar verecek şekilde yaşanabilmesi için gerek ülke olarak gerekse fert fert olarak yapılması gerekenleri epey bir süre karşılıklı olarak değerlendirdik.
Hiçbir zaman yıkıcı değil hep yapıcı düşüncelerimizi ortayla koyduk.
Sonuçta yasal ve helal olmak şartı ile herkesin yaptığı işi en iyi şekilde yapması ve sonuçta herkesin kendi alanında bol bol üretmesi…üretmesi…üretmesi… konusunda anlaştık.
BİZ DOSTLARLA
FİKİR SAHİBİ OLUYORUZ
Çok sevdiğim bir dostum dünyada siyaset nasıl oluyor?
Sevsek de sevmesek de.
Kabul etsek de etmesek de birilerini dünyayı nasıl etkiliyor konusunda bana yeni yeni pencereler açtı.
Allah kendisinden razı olsun.
………………
Dr. Angela Merkel, Alman siyasetçi ve Fizikçi. 2002-2005 yılları arasında muhalefet lideri, 2000-2018 yılları arasında Hristiyan Demokrat Birliği lideri ve 2005-2021 yılları arasında Almanya’nın ilk kadın şansölyesi (Başbakan).
Geçtiğimiz günlerde, Angela Merkel ile ilgili 2022 yapımı belgesel izledim.
Belgeselde Merkel’in konuşmasının bir bölümünde dikkatimi çeken bir cümlesi oldu.
ABD Başkanı Barack Obama, başkanlık görev süresinin bitmesine az bir zaman kala Merkel’e veda ziyaretinde bulunuyor.
İki liderin birlikte kameralar önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında Merkel aynen şu cümleleri kullanıyor.
“BİRİYLE İYİ ÇALIŞTIĞINIZDA, O ZAMAN VEDA ETMEK ZORDUR.
ANCAK HEPİMİZ POLİTİKACIYIZ VE DEMOKRASİ DEĞİŞİMLE YAŞAR.
BİRLEŞİK DEVLETLER ANAYASASI BUNU KESİNLİKLE ORTAYA KOYUYOR.
SEKİZ YIL SONRA YENİ BİR BAŞKAN SEÇİLİYOR."
Obama, Merkel’e, Almanya’nın ilk kadın başbakanı olduğunu kendisinin ise ilk siyahi ABD Başkanı olarak seçildiğini söylüyor.
……………..
Gençliğim bu Amerika’ya küfretmekle geçti.
Ama Amerika’yı gezerken, Amerika’yı gözlerimle gördükten sonra ve hala belgeseller izledikten sonra şahsım adına hata yaptığımı anlıyorum.
…………
Yarın yine birlikte olabilme ümidi ile bugünlük hoş çakalın,
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsan ruhunu iki şey karartır. Susulacak yerde konuşmak. Konuşulacak yerde susmak
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Motorlu kuryeler ışıksız, sinyalsiz ve sessiz bir şekilde araçların sağından son sürat geçmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
meczubun biri
08-03-2023 15:26abi mevzuyu tam olarak anlayamadım ama halimiz itten beter keyfimiz paşada yok kısmına uygun bir yazı olmuş bu nedenle sizleri tebrik eder iki cihan saadeti temenni ederim.Allah aziz milletimize akıl feraset ihsan etsin inşallah.Ahlakı peygamber ahlakı misali güzel olsunda varsın ibadeti eksik olsun temennisi ile aziz milletimize en kalbi şükranlarımı sunar bolca dua edelim derim.
Oguz Oguz
08-03-2023 10:41yahu Hacı Bekir, biz dışarıdan çöp satın alıp onu ayıklayıp ekonomiye katacağız diye uğraşırken, tertemiz birinci kalite ve daha da önemlisi geri dönüşüme girmeden daha bir çok kez kullanım alanı olabilecek bir ürünü başkasına vermemiz ne kadar doğru bir davranıştır ? Sen merak etme, ben de yerine göre ikinci el kullanan bir şahısım, ayrıca mesleki olarak yurt içinde hammaddesi bulunmayan bir sektörün mensubu olarak, plânsız büyümenin, hammadde temininin, ithalatın, geri dönüşümün, metal, plastik, karton ve plastik hurdasının kıymetini, bunlardan daha da önemlisi yarınlarımıza bırakacağımız temiz bir dünya için yaşam döngüsünün ve doğal kaynak kullanımında koruma ve tasarrufun ne demek olduğunu ve önemini ve değerini çok iyi bilirim...
hacı bekir
08-03-2023 09:30Oguz Oguz amca, kendiniz yeni elbiseleri giyerken depremzedelere 2. el 'leri mi layık görüyorsunuz, ayıp size, yazıklar olsun!! Toplanan elbiseleri fakir fukara giymiyorsa, çöpte heba edileceğine ekonomik olarak diğer ülkelere satılması/ hediye edilmesinin neresi yanlış?
Oguz Oguz
08-03-2023 08:59E abi durup durup akşam uzeri tam güneş kaybolmaya baslayıp batarken, güneşin zararlı etkilerini anlatan adama benzemiş bugünkü yazınız. Güneş tam tepede iken neredeydiniz ?
Oguz Oguz
08-03-2023 08:55Abi şehrimiz guzel de bu mahalle aralarına koyulan devasa dolaplarla toplanan milletin bir insan evlâdı kullanır diye ozene bözene yikayıp, utüleyip, katlayıp biriktirdiği ayakkabı, giysi ve atık tekstil ürünleri nereye gidiyor ? Deprem bölgesine verilmeyip, şirkete satılarak yurt dışına mı gönderiliyor. Limandan yuklenen urünler ile ilgili haberlere neden erişim yasağı getirildi ? Konya bu işlerin neresinde ?