VALİ ÖZKAN BEY’İN BABALIĞI, BÜYÜKŞEHİRİN HASSASİYETİ VE OKURLARIMIZ

40 küsur yıldır Konya, Ankara ve İstanbul’da kaç Sayın Vali ile çalıştığımı hatırlamıyorum.

Bu arada başka illerde görev yapan pek çok sıkı dost olduğum Valilerimizde oldu.

Bu uzun süreçte ne iktidarlar ne partiler gördük.

Hepsinin kendi özgü farklılıkları vardı. Vardır da.

Ama Devleti temsil eden Valilerimiz her zaman her yerde gerçekten 1 numara ve milletin DEVLET BABA diye sığındığı kimlik, kişilik ve değerde idiler.

……………….

Konya’mızın şu andaki Valisi Sayın Vahdettin Özkan Bey’de kendi şahsi kimliği içerisinde farklı bir portre çizse de inanılmaz derinliği olan bir Devlet büyüğüdür.

Önceki gün Sayın valimiz ile “seçim güvenliği” konusunda 31 ilçemizin kaymakamı, Emniyet Müdürümüz Engin Bey, Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Halil İnal Bey, Komutanımız ve Yüksek yargının bazı mensupları ile birlikte olduk.

Bu birlikteliğin haber kısmını önceki gün akşam saatlerinden bu yana gazetemizin haber sitesinde, sosyal medya paylaşımlarında gördünüz, okudunuz.

Bu toplantının bir bölümünde bir şey daha öğrendim.

………….

Mesela Sayın Özkan’ın medyatik bir yönü asla yoktur.

Bizim bazı meslektaşlarımız bu konuyu eleştirseler de Devlet adamı kimliğinin ağırlığını onlarda zaman içerisinde öğreneceklerdir.

Ne demek istediğimi bir cümle ile anlatmaya çalışsam acaba başarabilir miyim ki?

……………….

Deprem sabahı Konya’da 10 dakikada kriz masasını oluşturan Sayın Valimiz aynı günün sabahı Maraş’a gitmek üzere yola çıkar.

İçişleri Bakanlığından gelen talimatla Hatay’a konuçlanır.

Ve sayın Valimiz ilk tam 10 gün uyumak için değil biraz olsun kestirebilmek için otomobilde uyur.

Şimdi Sayın Valimiz bunun nesini söyleyecek nesini gösterecek?

Tek tük de olsa araçta uyumaya çalışan bir Devletin Valisi olur mu?

Vali demek Türkiye Cumhuriyeti demek.

Vali demek o ilin Cumhurbaşkanını temsil eden makamı demektir.

Dışarıdan sert, gülmeyen, ağır devlet adamının peki şu fotoğraf karesine ne dersiniz?

Bu karesi son bayramdan kalma bir kare.

Bu kareyi bir gün kullanabilirim diye saklamıştım.

Minik yavrumuzun Devlet babasına samimi içten sarılışındaki detayları görebiliyor musunuz?

………….

Aman Sayın Valim bu kadar bahsetmem yeter.

Bu şehir fitne, fesat. İçi, dışı vıcır vıcır.

Sizinle ilgili çok daha şeyler yazmak isterim ama fayda değil zarar veririm.

Şahsınıza ve devletimize güvenimiz, saygımız sonsuz.

Allah mahcup etmesin inşallah.

BÜYÜKŞEHİR’İN DUYARLI

YÖNETİCİLİLERİNE

TEŞEKKÜR EDERİZ.

Ramazan ayının son günlerinde bir okurumuzun bizi uyarması ile yıkılan Büyükşehir’in bulunduğu yerdeki YERALTI ÇARŞISI’NIN çatlak camından ve bir okuyucumuzun elinin yarılmasından fotoğraflı olarak bahsetmiştik.

Ve salı günü aynı okurumuzdan şu fotoğraf kareleri geldi

İşte Büyükşehir’de bu alan kimin sorumluluğu altında ise yöneticilerimiz duyarlılık göstermişler ve camı değiştirmişler.

Bizde bu vesile ile okurumuz ve vatandaşlarımız adına kendilerine teşekkür ederiz.

AREFE GÜNÜ

KAPU CAMİİ’NDEN

HIRSIZLIK

Madem çatlak cam ile bayram öncesine gittik notlarım arasında olan ve üzücü bir durumu da paylaşayım.

Arefe günü cami cemaatinden bir dostumuz sabah namazından sonra aradı.

Burada bazı genç kardeşlerimiz Ramazan ayının son 10 gününde itifaka girmişler.

Ama arefe günü bir bakıyorlar ki cep telefonları ve paraları çalınmış.

Hırsız pis hırsız.

Ancak kardeşim olayın mübareklerine baksan şapka çıkartılır.

Sen ya da arkadaşlarında nasıl bir vicdan vardır ki?

Sizin gözleriniz nasıl bir dönmüştür ki?

Bu hırsızlığı yapabiliyorsunuz.

ANKARA YOLU

REFÜJLERİNDEKİ

ÇİRKİN GÖRÜNTÜ

Önceki gün bir üniversite hocamız bir profesör büyüğümüz üşenmemiş ve üzüntüsünü bizimle şöyle paylaşıyordu;

Hocamız fotoğraf karelerindeki durumu da şöyle özetliyordu;

“Uğur abi merhaba,

Ankara yolu geliş istikametinde orta refüjler.

En az 20 yerde yıkık dökük halde hem çirkin bir görüntü.

Hem de bunlar kazaya sebep oluşturmaktadır.”

……………

Aman ha inşallah bakın Cumhurbaşkanımızın şehrimize gelmesine kaç gün kaldı?

Belki bu alanın sorumluları bunun farkında bile değil.

Ama vatandaş görüyor işte.

SİMİT ZAMMI

KAÇINILMAZ İDİ

Bazı okurlarımızda bizim simidin 7 TL olması ile ilgili yorum yapmamamıza tepki gösteriyorlardı.

Allah aşkına simide yapılan zam ardından Uğur İbrahim Altay Başkanın bir tweet atarak bu zammı bir aylığına mı iki aylığına mı geri çekmesini yazdığımız gün ya da ertesi gün mü bu sütunlarda yazmıştık.

O GÜN VE DAHA SONRAKİ GÜNLERDE SİMİDİN ZATEN 6-7 TL’YE HATTA BAZI ŞEHİR HASTANESİNİN KANTİNİNDE 9 TL’YE SATILDIĞINI BİLE YAZMIŞTIK.

O tweet Uğur Başkanın bana göre üzüntü ile bir anlık attığı tweet idi.

Çünkü esnaftan da büyük tepki almıştı.

Sonuçta su aka aka yolunu buldu.

Simit hala gerçek fiyatını da bulamadı (!)

Demedi demeyin.

SİZLERİ HİÇ İHMAL

EDEBİLİR MİYİZ?

Şimdi bir iki sitemli yorumu yine sizlerle paylaşmak istiyorum.

DENGELİ YORUM rumuzlu okurumuz şöyle diyor;

“Yazılarınızı, siyasi ama tarafgir olmayan bir üslupla her gün bize sunduğunuz için teşekkürler Uğur abi. Maalesef bu tarz yaklaşım oldukça az. Bir kaç hususu Konya’mız seçim atmosferinde değerlendirmek istiyorum.1. Yazınızda bahsettiğiniz CHP listesinden giren Gelecek Parti adayı Ömer Ünal beyin Konya başını da dahil hiçbir yerde olmaması . 2. Aynı şekilde İyi parti listesinde 5. Sıra değişti. Ahmet Öztürk listeye kondu. Bu da listelerde yok.3. Mevlana şehriyiz. Hoşgörülü insanlarız. Ama bizim basın yayını okuyan biri Türkiye seçiminde bir yeri olan Yeşil Sol parti sanki seçime girmiyor gibi hissediyor. Bu sanki bir eksiklik gibi geldi bana habercilik açısından.”

……………

Efendim son cümleniz için şunu söyleyebilir miyim?

Yani diyorsunuz ki

“Hoşgörülü insanlarız. Ama bizim basın yayını okuyan biri Türkiye seçiminde bir yeri olan Yeşil Sol parti sanki seçime girmiyor gibi hissediyor. Bu sanki bir eksiklik gibi geldi bana habercilik açısından.”

……………

Özür dilerim ama inanın kendi adıma yani yerel bir gazeteci olarak bunda bir eksiklik görmüyorum.

Aksine bu durum siyasetçilerin eksikliği. 

Bize selam vermeyen, alo dahi demeyen tanımadığım, bilmediğim siyasetçinin ben nasıl haberini yapıp yorumlayabilirim ki?

MERAMLI OKURUMUZA

İSE TEŞEKKÜR EDERİM

MERAMLI rumuzlu okurumuz ise yaşadıklarını ve endişelerini şu şekilde sorguluyordu;

1. Güvenlikçi demişken ne iş yapıyor bu güvenlikçiler, Park ta ne iş yapacaklar, mezarlıkta ne iş yapacaklar. Haa işsizliği azaltalım elinde cep telefonu ile dolaşan ve ATM kartları ile aybaşlarında maaşını ATM den çeken insanlar yaratalım diyorsanız o başka...O kadar Avrupa ülkesi gördüm ve hatta son dönemde AVM ler başta olmak üzere hemen hemen her yerde hiç ama hiç güvenlik görevlisi görmedim.

Merkezi noktalarda ise Motorlu ve araçlı tam teçhizat polis ve askerlerin varlığını ve caydırıcılığı konusunda ise aynı şeyi söyleyemem. Tam teçhizatlı temiz giyimli bakımlı asker ve polisler her yerde olabiliyor. Tabi ki bu da iyi insana güven kötü insana ise caydırıcı oluyor.

2. Konya Merkez GAR örneğini de verelim;

YHT ye binmek için Güvenlik kontrolünden geçiliyor değil mi?

Eşya, valiz ve çantalar cihazdan İnsanlar da diğer kontrol noktasından geçiyor. Tabii ki hiçbir zaman tehlikeli bir eşya veya cisim bulunup da kimsenin tehlikeli eşyası çıkartılmıyor.

Hoş YHT için tehlike kabul edilen eşyalar nedir bunu bilen var mı?

Veya uçaklardaki gibi bu konuda bir yasaklı eşya listesi mevcut mu?

Ben bilmiyorum...

Bununla birlikte YHT lerde yapılan bu kontroller HT (Karaman-Konya) ve konvansiyonel yolcu trenleri (Adana - Konya) - (Konya-İzmir) trenlerinde neden yapılmaz?.

YHT lere binenler 1 inci sınıf insan da diğer trenlere binenler 2 nci sınıf insan mı?.

Her şey parasına göre mi?

AVM ler de güvenlikçi varda Bedesten de neden yok?... vs. vs. vs.

Aynı şekilde Şehirlerarası Otobüs terminalinde valiz, çanta ve eşyalar ile yolcular için bir kontrol yapılıyor mu?

Yapılmıyorsa NEDEN?”

……………………….

Güvenlikçilerin ne kadar gereksiz olduğunu düşünmekle birlikte bir de BEKÇİ diye devlette binlerce insan istihdam edilmiş alınmış ve bunlar geceden sabaha kadar sokak aralarında gezecek denmişti!

Siz hiç BEKÇİ görüyor musunuz?

Bu BEKÇİ'ler ne iş yapar?

AHLAK Polisliği mi?

Demek ki neymiş, öncelikle eğitim, ardından kuralları belli disiplin, kontrol ve caydırıcı önlemler almak gerekiyor.

Bu arada Atatürk Stadyumu, Millet Bahçesi demişken DSİ tarafındaki caddeye yapılan cep otopark için Konya BŞB KONPARK marifetiyle önlem alıp hatta bu alandaki park yapan araçlar için 1-2 saati parasız. Ancak devam eden saatlerde fütursuzca park alanını işgal eden etmeye başlayan araçlar için acil önlem almalı.

Gerekirse buraya konacak park görevlileri ile hem düzen intizam hem de istihdam yaratılmalıdır”

……………

Sizleri çok seviyoruz.

İyi ki varsınız.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Şu hayatta en çok şaşırdığın şey nedir deseler? Kapında beslediğin köpek bile sadık kalırken, CAN diye sarıldıklarının nankörlük etmesi derim.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kule kavşağında yayalar trafik ışıklarına uydukları zaman daha iyi ADAM oluruz.