VİRÜSLÜ GÜNLER…

Daha uzun süre virüsle yaşayacağız. Gündeminiz virüs gibi görünse’ de bazı duygularımızı ortaya çıkaracağız. Yine bizim gibi düşünmeyenleri, bizimle birlik olmayanları nefret söylemleriyle anacağız. Güya güzellikler sunmak ister gibi görünüp karşı tarafa vuracağız.

 Siyasilerden bahsediyorum birileri düzgünlükleri oynarken bile karşı tarafı karalıyorlar.

 Şimdi bir vatandaş olarak soruyorum. Bu milleti cumhur ittifakı, millet ittifakı diye kim ayırdı? Yapmayın etmeyin diye adeta yalvardık. Bu ittifaklar oluşmakla kalmadı, birbirlerini inanılmaz suçladılar.

 Şimdi bir virüs karşısında doğal olarak birliktelik isteniyor. Birliktelik istenirken bile birilerini suçluyorlar.

 Allah aşkına ey siyasiler, birbirilerinize nasıl hakaret ettiğinizi bir hatırlayın.

 Camı kırdınız, şimdi kırık parçaları yapıştırıp, bir bütün elde etmeye çalışıyorsunuz! İktidarı ve muhalefetiyle milleti gerdiniz.

Hiç düşünmediniz bir virüs dünyayı ne hale getiriyor? İnsanlar ölüyor. Dünya inanılmaz gergin. Öyle ki ülkeler birbirlerinin maskelerine el koyuyorlar. İmdat çığlıkları dünyanın dört bir yanından kulakları parçalıyor.

 Peki biz ne yapıyoruz, iyilik güzellik yaptığımızı söylerken bile karşı tarafı suçluyoruz.

 Medya’da inanılmaz ihanet var. Turgay isimli bir gazeteci tweet atıp; ana muhalefet belediyelerinin bilerek yaydığını söylüyor. Memnun olanlardan çıt yok. Böyle bir insanlık suçunu, nemalandıklarınızın memnun olması için nasıl iddia edersiniz. Bunu söylerken Allah korkusunu bir tarafa bırakıyorsunuz her halde.

 Virüslü ortamda bile, siyasi virüs herkese bulaşmaya devam ediyor.

 Nedir bu kin öfke? Unutmayın belediyeleri cezalandırırken halkı cezalandırırsınız. Bu millete yazık oluyor.

 Siyasiler şu ekrana çıkarken Allah aşkına bir güler yüzünüzü görelim.

 Hz. Peygamberimiz (S.A.V) kendisine gelen, ya resulullah evime misafir gelecek ikram edeceğim bir şey yok demesiyle, güler yüzünüz yok mu? Diyor. Millet sizden Güleryüz bekliyor. Karşı tarafı suçlayıp. Üç beş oy devşirme zamanı geçti. Aklımızı başımıza alalım.

AĞIR KONUŞACAĞIM

 Evet çok ağır konuşacağım. Devletimiz sıkıntılı olan milyonları aşkın kişiye yardım ediyor. Hakeza belediyelerimiz yardım ediyor.

 Kim yardıma ihtiyacı olmadığı halde yardım alıyorsa lanetlik üzerine olsun. Başkasının hakkını yiyen, haram yiyen namussuzlar, aradan çekilin, hak edenlere yardım edilsin.

 Yine lanet edeceklerimin başında spekülatif fiyat artışı yapıp, halkın yiyeceğiyle oynayanlara geliyor.

 Şu sıkıntılı ortamda tekelleşip fiyatları artıranlara lanet olsun. Her Ramazan ayında’ da fiyatları artıranlar, yine Ramazan geldi haydi yine fiyatları artırıp, kanınızın ve geninizin güzelliğini (!) ortaya koyun.

 Maske meselesinde 25 kuruşluk maskeyi 6 liraya kadar satanlar hiç utanmadınız mı? Eczacılar odası siz ne iş yaparsınız? Ortaya çıkıp maske fiyatlarını artıran firmaların maskeleri eczanelerimizde satılmayacak ve ihbar edilip ceza almaları sağlanacak diyebildiniz mi? Çok ayıp ettiniz.

UNUTMAYACAKLARIMIZ VAR

 Allah’ın izniyle bu virüs bir gün bitecek. Akıl hakim gelecek ve bu millet yaşananları değerlendirecek.

 Fahrettin KOCA diye bir kocaman bakanı, iktidarıyla muhalefeti ile baş köşeye koyacağız.

 Bir Kızılay’ı saygı ile yad etmeyeceğiz. Geçmişteki şaibeli tutumu ve yöneticilerin aldıkları maaş hiç unutulmayacak.

 Bazı vakıflar, odalar, borsalar sizleri’ de hiç unutmayacağız. Elinizi cebinize atmaktan korktuğunuzu hiç ölüm gelmeyecek gibi paralar biriktirdiğinizi hiç unutmayacağız.

 Devletin memurları, cami imamları cami içinde makbuz keserek, para toplayan milletin zekat ve fitrelerine talip olan Diyanet Vakfı seni unutur muyuz hiç. Dünyanın bir ucuna yardım sözü verip, Müslüman dünyasına ışık olacaklarını söyleyen bu vakıf, acaba ülkemdeki Müslümanlar kaç kuruş yardım etti?

 Bundan sonra camilerden para toplarken sizi hiç unutmayacağım.

 Aslında unutulmayacak o kadar çok şey var ki, insan bu ortamda yazamıyor.

 Ama sizde unutmayın, bu dünya ölümlü. Bir de yerin altı var herkes yaptığının hesabını verecek ben dahil !

TERÖR BİLDİĞİNİZ GİBİ

İnsanlık virüsle boğuşurken, kan emici insanlık düşmanı terör, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 5 vatandaşımızı şehit etti.

 Orman işçilerini taşıyan aracın geçişinde el yapımı patlayıcı patlatıldı ve 5 şehit.

 Terörist partisinin, HDP‘ nin elemanları çıkın bir ki kelime söyleyin. Yine teröristleri savunan, bu milletin parasını alıp vekillik yaparsanız lanet olsun. Virüs taşıyan biri sizin yüzünüze tükürsün.

 Ey siyasi iktidar! Nedir bu inat! Neden HDP’ yi kapatmazsınız? Devlet eliyle teröre çanak tutarsınız. Efendim biz parti kapatmayız. Niye? Siz bu ülkeyi düşünmez misiniz. İnadınız batsın. Partinin adı PKK olsa da mı kapatmayacaksınız? Ha PKK ha HDP… yapmayın etmeyin bu insanlık düşmanlarının siyasi ayağını hep birlikte kıralım.

 M. AKİF ERSOY’ un İstiklal MARŞI’ mızdaki dizeleriyle bitireyim.

Rabbim bizi düzlüğe çıkaracaktır

‘’kim bilir belki yarın, belki yarından’ da yakın’’.

Sağlıklı günlere erişmek dileği ile, kalın sağlıcakla.