YABANCI SERMAYEDEN KONYA’YA NE?

Hangi platformda, hangi görüşmede olursa olsun açık net bağıra bağıra söylerim.

Ben ekonominin E’ sinden anlamam.

Aslında gerçekten bu kadar önemli olan, hele hele günümüzün olmazsa olması olan ekonomiden nasıl bu kadar bir haberim, nasıl bir ameleyim anlayabilmiş değilim. Haaa bu eksikliği giderebilmek içinde özellikle sabah erken saatlerde tüm ekonomi programları takip etmeye çalışırım. Ekonomi ile ilgili yorumları okumanın gayreti içerisinde olurum.

Ancak ekonomi denilen yanı şu zıkkım para, döviz, altın, sermaye, yerli yabancı yatırım işinde bile ülke olarak öyle bir hale gelmişiz ki beni af edin ama hepsi siyasi.

Bu duruma üzülüyorum, kırılıyorum, öfkeleniyorum ne var ki elden de bir şeycik gelmiyor.

Yahu zıkkım dolar avro yükseliyor, altın aldı başını gidiyor kimine göre bütün bunlar siyasi kimilerine göre de kötünün işareti(!)

Allah için kimse düşünmez mi?

Mesela benim ne döviz borcum var, ne yastık altında ne de bankada dövizim.

Şunu da biliyorum ki döviz yükseldikçe bizim Türk Lirası eriyor. 

Türk Lirası eridikçe de ben eriyorum. Biz eriyoruz.

………………..

Dün sabah hatta hafta başından bu yana sermayenin yabancı bölümünü okumaya çalışıyorum.

En başta Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 20'ye yakın ABD'li büyük şirketin yöneticisiyle görüştü. Görüşmede Türkiye'deki yatırım fırsatları ve bundan sonra yabancı sermaye için yeni kolaylıklar özellikle vurgulandı.

Yani Amerika’nın niyetini Sayın Cumhurbaşkanından dahi iyi bilenimiz olabilir mi?

Buna rağmen yabancı sermaye, Amerikan sermayesi için Cumhurbaşkanı direkt bire bir bu şirket temsilcilerine Türkiye’deki yatırım fırsatlarını söylüyor.

…………

Yine başta Sayın Bakan Çavuşoğlu yine Cumhurbaşkanın bilgisi ve izni ile malum Almanya’ya kadar gitti başta turizm olmak üzere ekonomik iş birliği için görüşmeler yaptı.

Tüm bunlar sadece ben amelenin Türkiye’nin en üst perdeden Cumhurbaşkanı’nın bizzat devreye girmesi ile “YABANCI SERMAYE” için.

Oysa ben 30-35 yıl önce yabancı sermayeye dahası yabancıya karşı fanatik birisi idim.

Şimdi kendime bakıyorum da yabancı sermaye diye kendim okuyup, kendim izliyorum.  

………….

Gelelim bizim Konya’ya ve yabancı sermayeye.

Mesela bizde en son bildiğim en büyük yatırımı Algida 2012’de temelini atarak Konya için 100 milyon doları gömmeye başlıyordu.

Yine 2017 de Unilever'den Türkiye'ye son 10 yılın en büyük yatırımı için Konya’da düğmeye basıyor ve   350 milyon avroluk bir dev sermaye Konya’ya geliyordu.

Mesela benim bildiğimi sandığım ya da hatırladığım Konya için ilk ve en büyük yatırımı Konya Çimento ardından Hazır Beton yapmıştı.

Bu şirkette şimdi yine okuduklarım ile yanılmıyorsam Konya başta olmak üzere Karaman ve Antalya’da 24 tesisi ile Türkiye’ye parayı akıtıyor.

Mesela Konya Çimento ve Hazır Beton Ilgın-Argıthanı’nda yerel bir ortak ile yeni yatırım için geri sayıyor.

………………

İşler bununla bitmiyor ki.

Buralarda kimler çalışıyor?. Bizim insanımız.

Eeee ülkenin bugün en büyük sorunlarından birisi işsizlik değil mi?

Yabancı sermaye bu ülkeye geldikçe buralarda kimler çalışacak. Bizim evlatlarımız, akrabalarımız, bizim insanımız. Türk insanı.

Üstüne üstelik bu firmalar, bu şirketler yabancı sermayenin olduğu için bu işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği o imrendiğimiz Avrupa, Dünya’nın en üst standartlarında.

Zamanla şehrimizin tamamen yerli ve yerel olan büyük kurumları da iş güvenliği, işçi sağlığı konusunda bu firmaları örnek alıyorlar. Dahası işçi kardeşlerimizin yasal ve hukuki haklarından aldıkları ücret bile belli bir seviyeye doğru yükseliyor.

Yani kimse bunun farkında değil.

Ancak çalışanlar biliyor ve canla başla işlerine güçlerine sahip çıkmaya çalışıyorlar.

…………..

İşçi demişken.

Bizim küçük orta halli hatta büyük patronlar işverenler hep “işçi” bulamamaktan hatta vasıfsız işçi bulamamaktan yakınıp dururlar. Sonra kapılarını çalan Afganlı, Iraklı, Suriyeli işçilere mal bulmuş gibi sahiplenirler. Bizler ve bizim gibi düşünenlerde konuya farklı pencereden bakıp kızarız.

Bu hafta Ankara yolunda bir işçi servisi gözüme ilişti.

Üzerinde tamamen Çince yazılar vardı (!)

Hatta fotoğrafını çekmek istedim beceremedim.

Konya’da Çinli işçiler ile ilgili ilk bilgiyi kısa bir süre önce koronadan kaybettiğimiz rahmetli Ahmet İçyer abimiz söylemiş. Ve zamanlada Çin’li işçiler ile ilgili tüm bilgileri rahmetliden alır olmuştum.

………..

Sonuçta yabancı sermaye, yabancı işçi eninde sonunda, şu köşeden bu sokağın başından önce şehrimize sonra ülkemize hem para hem de iş gücü olarak katkı sağlıyor ve sağlayacaklar da. Bundan farkında olmadan bizlere olumlu olarak yansır.

Açık ve net.

Yıllar öncesinden cahilce, gözü kapalı olarak yabancı sermayeye kendi çapımca karşı çıktığım için şimdi utanıyordum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yalnızlık, cahil insanlarda oturmaktan daha iyidir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bayanlara, yaşlılara, engelli insanlarımıza karşı sabırlı olup yol vermek gibi, sıra vermek gibi insani davranışlarda bulunmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.