YAHUDİ
05 Aralık 2016, Pazartesi 07:42Hazır elbise satan kavm-i Yahuddan birisi
Bana bir kaşkariko eyledi külliyet ile
Ben anın ânesini babasını beller idim
Sadr-ı a’zam darılır gayret-i milliyet ile
Eşref İzmir’de Yahudi tüccarlardan birinden elbise almış, arkadaşları kendinin fena kazıklandığını söyleyince bu mısraları yazmış ve “bu kazık üzerine ben onun anasını, babasını bellerdim ama, aynı milletten olan Sadrazam Efendimiz gücenir diye yapmadım” diyor.
Kıbrıslı Kamil Paşa Musevi asıllıdır. İzmir başta olmak üzere birçok şehirde valilikler yapmış ve 4 kez sadrazamlık koltuğuna oturmuştur. Eşref’i en çok kuruyup, gözeten bürokratlardan biri hatta birincisidir ama, Eşref’in en çok hicvettiği insanlardan biri de odur. Sık sık sadrazamlığa getirilince şu mısraları da onun için yazmıştır:
Agop paşayı lütfet padişahım sadr-ı azam yap
Denînin peyrev-i ikbâli varsın bir denî olsun
Sadaret mührünü memnû’ ise vermek Müslüman’a
Yahudi’den usandık bir zaman da Ermeni olsun
Yahudi milleti çok farklı bir millet. Hele onların Siyonist tabir edilen fanatiklerinin şerrinden Allah korusun. Dünyanın her tarafından dışlanıp, kovulup, katledilip, sürüldükleri dönemde, Osmanlı kendilerine kucak açmış, memleketin en iyi yerlerine yerleştirmiş, büyük imkânlar tanımış, mevki ve makamların en üst derecelerine getirmiş, memleketin kaymak ve kremasını yemişler… Ama bütün bu iyiliklerin faturasını Osmanlıyı yıkıp, dünya siyaset sahnesinden silmekle ödemişler, bugün de onların torunlarına en büyük düşmanlıkları yapmakla meşguller.
Bir yeniçeri, bir Yahudi’yi tenha bir yerde kıstırmış, palayı boğazına dayamış ve “Ulen hain Yahudiler, siz Hz. İsa’ya ne eziyetler ettiniz, annesine ne iftiralar attınız, sonunda onu çarmıha gerip katlettiniz, şimdi onların hesabını senden alacağım” demiş,
Yahudi; “ama bunlar 2000 sene önce olmuş olaylar” deyince, Yeniçeri; “olsun ben yeni duydum” demiş.
Biz bunu fıkra olarak ve garip bir anlayış olarak değerlendirir, güler latife ederdik ama, Yahudi’nin bugünkü uygulaması aynen bu zihniyet gibidir. 1500 sene önce İslâm tarihinin derinliklerinde kalan olayların bile hesabını bugün Müslümanlardan, özellikle onların lideri durumunda olan Müslüman Türklerden sormaya kalkıyorlar. Allah şerlerinden muhafaza buyursun.
Necip Fazıl merhumun; “kendi yumurtalarını pişirebilmek için, dünyayı ataşe vermekten çekinmezler” sözüyle ne kadar maddeci ve menfaatçi olduklarını dile getirdiği Yahudilerden:
Küçük Salamon okuldan iki gözü iki çeşme ağlayarak döner. Babası neye ağladığını sorunca, hıçkıra hıçkıra cevap verir: “Öğretmen ‘ahlâk nedir?’ diye sordu, bilemediğim için bana sıfır verdi.”
Babası; “İyi etmiş. Öğreneydin. Gel sana anlatayım, dinle” der: “Meselâ, bir müşteri geldi dükkâna, mal aldı. Giderken de içi para dolu cüzdanını unuttu. İşte ahlâk burada başlar. Bu cüzdanı ne yapacağım? Yalnız kendime mi saklayacağım, yoksa ortağımla mı paylaşacağım?..”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.