Yakarsa dünyayı inekler yakar !
10 Aralık 2021, Cuma 09:06Dünyamız varoluşundan bu yana muazzam bir denge ile işliyor. Dünya bu dengeyi sağlarken aslında birçok faktör de devreye giriyor. Çoğu kişi, güneş ışınlarının direkt dünyayı ısıttığını düşünse de sistem tam olarak bu şekilde işlemiyor.
Güneşten gelen ışınların bir kısmı bulutlar ve yeryüzü iş birliği ile yansıtılırken bir kısmı da atmosferde bulunan gazlar tarafından tutuluyor. Dünya, üzerine düşen güneş ışınlarından çok, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınıyor.
Bu yansıyan ışınlar başta karbondioksit, metan ve su buharı olmak üzere atmosferde bulunan gazlar tarafından tutuluyor, böylece dünya ısınıyor. Işınların bu gazlar tarafından tutulmasına sera etkisi deniyor.
Günümüzde, tüm insanlığı etkileyen en önemli problemlerden biri de iklim değişikliği. İklim değişikliğine sebep olan birçok etken var. Bu etkenlerin altında yatan en önemli sebep de insanoğlu ve insanoğlunun yaşam şekli. Kısacası; “insanlığın ayak” izi. Bu etkenlerden en bilindik olanı ise sera gazları.
Peki sera dediğimiz şey nedir? Seralar, insanların tarımsal faaliyetleri için kullandığı camdan ya da naylondan duvarları ve tavanları olan yapılar. Seraların içi kışın bile sıcaktır çünkü güneş ışınları içerisindeki bitkileri ve havayı ısıtırken ısı içeride cam sayesinde muhafaza edilir ve dışarı çıkamaz. Böylelikle gün içerisinde, güneş ışığı aldığı saatlerde gittikçe ısınan seralar, geceleri de sıcak kalabiliyor.
Eğer sera gazları olmasaydı dünyamız buzlarla kaplı bir çöl olurdu
Genel olarak, sera etkisi iyi bir şeydir. Sera gazları olmadan, Dünya üzerindeki sıcaklık, hayatı desteklemek için çok yetersiz kalırdı.Atmosfer ısıyı tutma özelliği olduğu için nehirlerin ve okyanusların donmasını engellemiş olur.
Örneğin atmosferin sera etkisi olmasaydı dünyanın sıcaklığı –18 C° olacaktı. Ama bugün için dünyanın ortalama sıcaklığı +15 C°’dir.
Nasıl sera gazı eksikliği dünyayı çok soğuk bir hale getiriyorsa, aynı şekilde sera gazlarının fazla olması da dünyamızı çok sıcak hale getiriyor.
Sanayi devriminden sonra, ilk kez insan etkinliklerinin de iklimi etkilediği yeni bir döneme girildi. Sanayi devriminden beri, özellikle fosil yakıtların yakılması, arazi kullanımı değişiklikleri, ormansızlaşma ve sanayi süreçleri gibi insan etkinlikleri sonucunda atmosfere salınan sera gazlarının atmosferdeki birikimleri hızla arttı.
Bu ise, doğal sera etkisini kuvvetlendirerek, şehirleşmenin de katkısıyla, dünyanın yüzey sıcaklıklarının artmasına neden oldu.
Sera gazları, özellikle de karbondioksit, ısı tutma kapasiteleri nedeniyle küresel ısınmanın en büyük faktörü. Bu sebeple de iklim değişikliği ile mücadele alanında sera gazı emisyonlarının azaltılması oldukça önemli. Sınır tanımayan iklim değişikliği, tüm ülkeleri etkileme özelliği ile günümüzün en önemli küresel sorunlarından biri haline geldi.
Küresel yüzey sıcaklıklarında 19. yüzyılın sonlarında başlayan ısınma, 1980’li yıllarla birlikte daha da belirginleşti, hemen her yıl bir önceki yıla göre daha sıcak olmak üzere, küresel sıcaklık rekorları kırıldı, kırılmaya devam ediyor.
Dünyada en çok karbon salan ülke Çin
2020 yılında, dünyada 50,6 milyar ton, Türkiye'de ise 530 milyon ton karbondioksit eş değeri emisyon salımı gerçekleşti.
Dünyanın en büyük kömür üreticisi ve tüketicisi konumunda bulunan Çin, yüzde 12,2 (6,18 milyar ton karbondioksit eş değeri) ile en çok karbon salan ülke oldu.
Çin’i, ABD ve yüzde 7,35 (3,72 milyar ton karbondioksit eş değeri) ile Hindistan izledi.
Türkiye, geçen yıl 530 milyon ton karbondioksit eş değeri emisyon salımıyla küresel emisyonlarda yüzde 1 paya sahip oldu ve dünyada 16'ncı sırada yer aldı.
50,6 milyar ton karbondioksit salınımın, %26,8'i elektrik, % 19,2'si imalat, % 13,5'i ulaşım, % 12,7'si tarım, % 10,8'i petrol ve gaz, % 8,4'ü ise binalardan kaynaklandı
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), küresel iklim değişikliğinin yol açacağı kaosu önlemek için sera gazı salımlarının önümüzdeki 10 sene boyunca her yıl yüzde 7,6 oranında azaltılması gerektiğini açıkladı.
UNEP, dünyadaki sıcaklık artışının bu yüzyıl sonunda 1,5 santigrat dereceyi aşmaması için, ülkelerin sera gazı salımlarını azaltma hedeflerini 5 katına çıkarması gerektiğine dikkat çekti.
Yıllık sera gazı salımlarını azaltmak için belirlenmiş mevcut hedeflere uyulsa bile 2100 yılında dünyada sıcaklık artışı 3,2 dereceyi bulacak.
Dünyayı en çok kirleten ülkeler, karbon emisyonunu azaltmak için neler yapıyor?
İskoçya'nın Glasgow kentinde gerçekleştirilen 26. BM İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) ülkeler, iklim değişikliğine karşı alınacak bir dizi önlemi içeren bir anlaşmayı imzaladı.
Glasgow'daki BM iklim zirvesinde iki hafta süren müzakereler sonucunda imzalanan anlaşma, Paris hedeflerini canlı tutmayı başarsa da küresel ısınma ve etkilerini azaltma konusunda “yetersiz” bulundu.
Dünyayı en fazla kirleten ülkeler, kirletmeye devam edecek.
Anlaşmada ayrıca, ülkelere emisyon azaltma hedeflerini yükseltmeleri için tanınan süre 2025 yılından 2022'ye çekildi.
Filtresiz kömür kullanımının "aşamalı olarak bırakılması" için çağrı yapılmasına karşı çıkan Hindistan ve Çin, bu ifadenin yerine "aşamalı olarak azaltma" tabirinin yazılmasını sağladı.
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi çerçevesinde, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 30 ülke, kent ve şirket, en geç 2040 yılına kadar tamamen “karbondioksitsiz” otomobillere geçiş konusunda uzlaştı.
İklim değişikliği, en çok çocuklarımızı etkileyecek
İklim değişikliği son derece adaletsiz.
Artan küresel sıcaklıklardan hiçbir çocuk sorumlu olmasa da, en yüksek maliyeti onlar ödeyecek.
İnekler yemyeşil bir merada çimleri yerken huzurlu ve zararsız görünebilir. Ancak durum böyle değil. Her inek her gün küresel iklim değişikliğine neden olan en güçlü sera gazlarından biri olan metan salıyor.
Hem geğirdiklerinde hem de gaz çıkardıklarında karbondioksit molekülünden yaklaşık 25 kat daha zararlı metan molekülleri atmosfere salınıyor.
Hayvancılık, küresel insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının yüzde 12'sinden sorumlu ve bu nedenle metan karbondioksitten sonra en çok salınan ikinci sera gazı.
Türkiye'nin bugüne kadar pek çok kez inek satın aldığı Hollanda, azot salınımını azaltmak için ülkede bulunan on milyonlarca çiftlik hayvanının sayısını %30 oranında düşürmeye karar verdi.
Evet evet suçluyu bulduk!
Rahat bir nefes alabiliriz.
Küresel ısınmadan inekler sorumlu !
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.