YARDIMLAŞMA VAKTİ VE BELEDİYELER
09 Aralık 2020, Çarşamba 09:21Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay pandemi döneminde başvuru sahibi 138 bin aileye toplam 49 milyon lira tutarında sosyal yardım desteği sağladıklarını, bir TV kanalında açıkladı.
138 bin sayısı başkanın ifade ettiği gibi şayet aile sayısı ise toplumda derin bir kaygı duyulmasını gerektiren alarm zillerinin çaldığı rahatlıkla söylenebilir. Yok eğer bu kişi sayısı ise normal karşılanabilir. Olaya bu açıdan bakıldığında il nüfusu 2.2 milyon olarak Konya’da nüfusun yaklaşık yüzde 6’sı belediyeden yardım almış oluyor. 49 milyon yardım 138 bin aileye verildiyse bu sefer her bir aile toplamda yaklaşık 350 lira yardım almış oluyor.
Uğur başkan aynı TV kanalında pandemiden önce de aralarında yetim, öksüz,şehit yakınları ile öğrencilerin bulunduğu toplam 10 bin kişiye belediye olarak her ay, 6.5 milyon lira yardm yaptıklarını de söyledi. Başkanın açıkladığına göre bu yardımlar sürecekmiş..
Resmi bir ağızdan verilen bu bilgiler karşısında insan ne diyeceğini bilemiyor.
Büyükşehir Belediye Başkanının söz konusu açıklamaları her ne kadar biraz da gururla belediyenin hizmetleri olarak anlatılmış olsa da, bundan daha önemli olanı bir gerçeğin kamuoyu ile paylaşılmış olmasıdır. Yani kamuoyunun yoksul ve yardıma muhtaç insanlar hakkında üstelik sayı ve rakamlarla yetkili bir ağız tarafından bilgilendirilmiş olmasıdır.
Konya gibi büyük bir il’de 138 bin ailenin üstelik 350 lira gibi günümüz şartlarında çok komik bir para için belediyeden yardım talep etmiş olması başlı başına büyük bir olay. 350 lira dediğin ne ki? Tuzu kuruların lüks bir mekanda içtikleri çay, kahve, tost parası bile değil. Aynı şekilde il nüfusunun yüzde 6’sının belediyeden sosyal yardım almak zorunda kalması da elbette önemli.
Bunlar ne yazık ki yaşadığımız şehrin iç burkan acı gerçekleri.
Demek ki bazı ailelerin, insanların ekonomik durumu bir hayli vahim.
Yokluk, yoksulluk toplumda her türlü yol ve yarayı açabiliyor.
“İçki her kötülüğün anasıdır” sözü, ekonomik gerçekler karşısında çok eskilerde kalmış olmalı. Günümüzde yokluk, yoksulluk her türlü kötülüğün hem anası, hem de babası olarak toplum hayatının her alanında kendisini gösteriyor. Mesela aile içinde gösteriyor. Arkadaşlar arasında gösteriyor. Ahlakta, inançta gösteriyor.Karakollarda, adliyelerde gösteriyor.. Yitip giden değerlerimizde gösteriyor.
Yokluğun ve yoksulluğun toplumda yarattığı tahribat uzun bir konu.. Ne kadar yazarsan yaz bitmez. Bu arada haksızlık ve ayıp etmiş olmayalım yokluğun cenderesine düşen herkes de yolunu şaşırmıyor.
Başka bir şey..
Bir Büyükşehir Belediye Başkanı en alasını bile yapsa, ki.. bu mümkün değil ne kadar yardım yapabilir?
“Yırtık büyük, yama küçük”
“Adı hıdır, yapacağı budur”başkan beyin..
Tam manada yoksul ve dar gelirli ailelerin ve insanların günlük, aylık, yıllık ihtiyaçlarını belediye imkanları ile karşılamak imkansız.. Buna belediyenin yıllık bütçesi yetmez.. Esasen sorun şehrin sorunu.. Ülkenin sorunu.. Sabırsızlazmayın onu da söyleyeceğim, devletin sorunu.. Burda başkanın yaptığı yoksul insanların sofrasına bir kaşık da olsa yağ koyabilmiş olmak.
Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay içinde bulunduğumuz Aralık ayı ile önümüzdeki Ocak ayında zor durumda olan esnafa iki ay boyunca 500’er yüz lira nakdi yardım yapacaklarının sözünü de vermiş.
En başta servis şoförleri,
Garsonlar,
Kantinciler,
Kahvehaneciler iki ay süreyle 500’er yüz lira nakdi yardım alacak belediyeden.
Ne kadar garson, ne kadar kantinci, servis şoförü ve kahvehane sahibi varsa bu parayı alacak.
Yeterli mi?
Elbette yeterli değil..
Olaya en zaruri ihtiyaçlar açısından bakılsa bile yeterli değil.
Kimsenin avukatlığını yapacak değiliz.. Kaldı ki başkan beyle muhabbetimizde yok. Kendisi bize uzak. Fakat dedik ya.. “Adamın adı hıdır, yapacağı budur”
Sonra bize göre çok daha önemli olan kesim gerçek yoksullar.. Evindeki sobasında şu kış gününde odunu, kömürü olmayan, elektiriğini yakamayan, oturduğu evin çok önemsiz kirasını dahi veremeyen, mahalle bakkalından ekmek alamayan aileler ve insanlar var. İşte esas olan buraya bakmak ve burdan ülkeyi görmek bizi yönetenler dahil herkesin vicdani borcu olmalı..
Başkan Uğur İbrahim Altay eline aldığı bir kaşıkla gerçek yoksulların sofrasına ancak bir kaşık yağ koyabiliyor.. Bundan başkasını da yapamaz zaten.. On binlerce yoksulun olduğu bir yerde belediye tüm bütçesini bile ortaya koymuş olsa, yetmez ve çare olmaz..
Sorunu çözmek için devlet gücü lazım. Sonra varlık sahibi duyarlı vatandaşların, şirketlerin, holdinglerin elini taşın altına koyması lazım.. Şu zor dönemde gücü olanların, olmayanlara yardımcı olması lazım..(Bu konudaki fikrimizi yazacağız?
Sonuç?
Sonuç şu..Hayatın ekonomi kısmında son aylarda insana kötü şeyler hatırlatan alarm zilleri peşpeşe çalmaya başladı. Önlem alınmaz ve gereği yapılmazsa galiba daha kötü günlerimiz olacak. Yoksul insanlar ve toplum daha çok hırpalanacak. Değerlerimiz, değer kaybedecek.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.