YARIN 19 MAYIS
18 Mayıs 2020, Pazartesi 08:27Ne kadar güzel milli bayramlarımız vardı.
Geleceği günü heyecanla beklerdik.
Geldiğinde de büyük bir heyecan ve çoşkuyla kutlardık.
O gün caddeler dolar taşardı.
Atatürk Anıtları’na çelenkler bırakılır, istiklal marşı söylenirdi.
Stadyumlarda törenler yapılırdı.
Öğrenciler günün önem ve anısına binaen çeşitli gösteriler yapardı.
Devlet protokolu Anıt Kabiri ziyaret eder, mozoleye çelenk bırakır ve Şeref Defterine günün önemini anlatan yazı yazardı devletin zirvesindeki yönetici.
Bir araya gelemeyen devlet prokokolü bu vesileyle bir araya gelir, birbirinin yüzüne bakar ve aralarında el sıkışanlar da olurdu.Bir kaç kelmeyle de olsa hal hatır sorulurdu.
İllerde ve ilçelerde de protokol birbirlerini sevsin ya da sevmesin milli bayramlarda bir araya gelir, birbirlerinin yüzüne bakardı.
Anlayacağınız milli bayramlar muvafıkları, muhalifleri, küsleri, birbirini göremeyen yöneticileri bir araya getirirdi.
Atatürk’ün bu millete armağan ettiği milli bayramlar barışın, sevginin, birlik ve beraberliğin çimentosuydu..
Giderek yozlaştırmaya başladık ne yazık ki milli bayramlarımızı.
Artık stadyumlarda törenler yapılmıyor.
Atatürk Anıtları’nda da göstermelik törenler yapılıyor eski heyecan ve çoşkudan uzak bir şekilde. Milli bayramların olduğu günlerde çocuklar ve her yaştan insanlar eline Türk bayrağını alarak sabahın erken saatlerinden itibaren stadyumlara yürümüyor artık.
Akşamları fener alayları yapılmıyor.
TV kanallarında günün önemini anlatan programlar da yapılmıyor.
Gazeteler sayfa dolusu haberler de yapmıyor.
Milli bayramları küçülttük ve önemsizleştirmek için de elde ne varsa kullanıyoruz.
İstiklal Marşımızın yazarı, şairlerin şairi, büyük dava ve fikir adamı Mehmet Akif Ersoy’un yıllar önce hafızama kaydettiğim ve asla silmediğim bir güzel bir sözü var. Akif şöyle diyor: “Kökü maziden gelen atiyiz.”
Akif, bir milletin dünü yoksa geleceği de yok demek istiyor.
Ne kadar doğru bir söz..
Dün olmazsa bugün olmazdı.
Dün olmazsa yarın da olmazdı.
Olaya bu açıdan bakıldığında milli bayramlara gösterilen hadi karşıtlık demeyelim ilgisizliğin sebebini anlamakta zorlanıyor insan.
Her zaman düşünürüm.
Tarihte 19 Mayıs 1919’da Atatürk tarafından düşmana karşı başlatılan Anadolu hareketi olmasaydı bugün bağımsız Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet olacak mıydı?
Atatürk ilk önce 19 Mayas 1919’da Anadoluyu itilaf devletlerine karşı harekete geçirdi.
Sonra düşmanla eşit olmayan şartlar altında savaşıldı.
19 Mayıs 1919 kazanılan zaferlerin başlangıç tarihi oldu.
Savaş, Atatürk’ün iradesi, kumandası ve Türk insanının iman ve inancı ile kazanıldı.
Sonra 23 Nisan 1920’de Ankara’da Meclis’in açılması.
29 Ekim 1923’de Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulması..
Milletin Egemenliğini esas alan yeni bir devlet.
19 Mayıs’tan önce “teslim” bayrağı çeken ve bu teslimiyeti dünyaya ilan eden ve ölüm döşeğindenden çıkamayan bir devletten; yeni, genç,dinamik , kararlı bir devlet meydana getirmek o dönemin şartlarında kim ne düşünürse düşünsün tarihin asla unutmayacağı büyük bir başarıdır.
Yarın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı.
Bir milli bayramı bu sefer korona yüzünden daha mahzun ve daha mahrum bir şekilde kutlayacağız.
Geçen ay 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını’da aynı sebepten dolayı mahzun bir şekilde ve evlerimizin balkonundan İstiklal Marşı’nı okuyarak kutlamıştık.
Yarın akşam da aynı şekilde kutlayacağız.
Evlerin pencelerine, balkonlarında Türk bayrakları ve Atatürk posterleri asılı vaziyette bekliyor.
Çocuklar ve her yaştan insanlar yarın evinin balkonlarında olacak.
Ölümünden 82 yıl sonra ülke insanlarını bir araya getirebilen Atatürk, büyük bir kurucu olarak bu ülkeye eserleriyle hizmet etmeye devam ediyor.
Yarın 19 Mayıs.
19 Mayıs Atatürk’a Anma Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.