YILBAŞI KLASİĞİ

Türkiye’de birden başka kanalın yayın yapmadığı dönemler, “Tek kanallı dönem” olarak bilinir.

“Tek kanallı dönem” belli bir yaşta olan insanların hafızalarındaki yerini koruyor olmalı.

TRT’nin o tek TV kanalında siyasetten- spora, magazinden- sinemaya  kadar  yasaların imkan verdiği ölçüde her türlü yayın yapılırdı. Bu yayınlar heyecan yaratırdı. Uluslararası spor müsabakaları özelliklede boks müsabakalarının yayın gün ve saatlerinde insanlar arada bir gidip gelmiş ve kararmış olsa da, ekranın başından ayrılmazlardı.

Tek kanallı dönemin en popüler yayın akışı ise yılbaşı gecelerinde olurdu. Toplum inanılmaz ilgi gösterirdi, yılbaşı gecesindeki yayın akışına.  Bu ilginin sebebi müzik-eğlence ama esas sebebi, o gece ekrana çıkacak olan dansözdü. Saat 24.00’de geldiğinde bir dansöz sahneye fırlar ve en muhafazakar insanlar bile önce “tövbe” çektikten sonra, gözünün  ucuyla çaktırdmadan ekrandaki dansöze  bakardı.

Dansöz TV’de yılbaşı gecesinin finali yaptıktan sonra yeni yıl başlardı.

Keyifle biten gecenin sabahında ise zamlar başlardı.

Zamlar o kadar çok ve  farklıydı ki,  gazetelerde “İğneden ipliğe zam geldi” haberleri yapılır ve o haberler birkaç gün  tiraj patlamasına sebep olurdu

1980’den önce böyleydi yılbaşı geceleri.

TRT’nin tek kanalında tatlı başlar ama sonu acı biterdi. Acı olan iğneden ipliğe yapılan zamlardı.

1980’den sonra çok kanallı döneme geçildi. Ayrıca ANAP’la birlikte özel TV kanalları yayın yapmaya başladı.

Lakin TV ekranlarda yılbaşı geleneği bozulmadı.

Dibine kadar müzik-eğlence, gırgır-şamata, cıvık muhabbetler ve tabi gecenin finalinde dansöz.

Dansöz; olmazsa, olmazıydı yılbaşı gecelerinin.

Piyasası bir hayli iyi olan ve kanallar arasında uğruna kapma yarışına girilen dansöz ise Nesrin Topkapı’ydı.

Nesrin Topkapı ekrana çıkar, dansını yapar ve halkımızın büyük kısmı “Vay anasına” çekerdi. Kıvrak vücut hareketleri ve kıvırtmaları ile izleyenlerin iştahını kabartan bir dansözdü kendisi.

“Vay anasına” hayret ,hasret ve iştahı ile biten gecenin sabahında, zam sağanağı başlardı ülkede.

Yapılan zamlar ilk günlerde  tepki görürdü.

Zamları yapan hükümetlere kızılırdı.

Halkta öfke patlamaları olurdu.

Muhalefetin ağzından alev püskürürdü.

Zamları fırsat olarak gören kesimler halk üzerinden hükümetlere karşı savaş açardı.

Zamlar gene çok ve farklıydı..  Yani birkaç kalem ve 5-10 kalemle falan sınırlı değildi. Gene “iğneden ipliğe zam geldi” haberleri  yapılırdı gazetelerde. Zam haberlerine sayfalarında yer veren gazeteler birkaç gün iyi satardı.

Sonra yılbaşı gecelerinin klasiği haline gelen zamlar unutulur ama aynı gecenin ekrandaki dansözü Nesrin Topkapı unutulmayanlar arasında olurdu.

SON YILBAŞI GECESİ

Gelenek fazla bozulmadı , TRT ekranlarında artık dansöz görmediğimiz dışında.

Yeni  yıl başlarken yeni zamlar yapıldı geçmişte olduğu gibi.

Yapılan zamlar “İğneden ipliğe” oldu gene.

Uzun yılların yılbaşı klasiği bozulmadı.

Unutulur gider.

Geçmişteki zamların unutulduğu gibi.

Zamlar, ülkede  60 yıldır uygulanmakta  olan ekonomik sisteminin kaçınılmayan sonuçları. Bunu bilmek lazım her şeyden önce.

Hayırlı seneler.