YİNE ÇİLE BAŞLADI

Allah beterinden saklasın her şeyi en iyi bilen, sistemi kuran ve bizlerin de dersimizi çıkartmamız için iyi kötü imtihanlar sunan Yüce Rabbimin hafta başı ile yeni BİR sınavı daha başladı.

Cumartesi sabahı kalktık.

Arabadaki derece -21 i gösteriyordu.

Başka söze gerek var mı?

Pazar sabahı evden çıkarken bu kez -7 dereceyi görünce halimize şükrettik. Çok sevindik.

Ve dün sabah.

Geceden başlayan ince kar yağışı bizim oraları yine doldurmuştu.

Arabaya gitmek şöyle dursun kapıya ulaşmak için kan ter içinde kalacak şekilde kar kürüyorduk.

Ve kapımızın önünü arabayı tertemiz yapıp yola çıktığımız zaman ÇİLE yeniden başlıyordu.

Kimse bana bunun adının BEYAZ BEREKET olduğunu söylemesin.

Tuzu kurular şakşakçılar da edebiyat yapıp çilenin üzerine tuz atmaya çalışmasın.

BEYAZ BEREKET diye yalakalık yapmayı biz sizden daha iyi biliriz.

Dün sabah 80 küsur yaşındaki anamla babam da sıcacık evlerinden dışarıya bakıp kar için nasıl dua ediyorlardı biliyor musunuz?

İki de bir de MAŞALLAH MAŞALLAH diyorlardı.

Sıcacık evin penceresinden bakıp dua etmek elbette güzel.  

Hep onlar sizin gibi ağızdan değil yürekten dua ediyorlardı.

Bu çilenin çözüm yolu çok net

Ama önce hafta sonu bakın dün yağan kardan sonra değil hafta sonu gelenlerle bir şeye dikkat çekmeye devam edelim.

Sanayici bir abimiz çektiği fotoğrafları atıp altına da şöyle yazıyordu;

“İyi akşamlar bugün tatlar okulun oraya gittim. Kaldırımlar felaket ara sokaklara girilmiyor. Kent Plazanın oralar Koyuncu Petrolün üst tarafları hala kaldırımlarda kar kütleleri. Buralara kim bakacak?”

……….

Ve Pazar sabahı yine bir sıkı okurumuzdan gelen fotoğraf

“Burası Toptancılar ve kule konaklarının olduğu yer……………”

………………

Şu ana kadar Belediyeciler ya da yalakalar bana kızıyorsunuz değil mi?

Buyurun o zaman dün sabah 08.30 sularında aldığımız bir başka mesaj;

“Uğur Bey, Üniversite kampüsüne gitmek zorundayım.

Derslerimizi ve bütünlemeleri online yapıyoruz ama yine de gitmem gerekiyor.

Tabii yola ana yola çıkabilirsek.

Yollardan haberiniz var mı?  

Ama sizin için önemli değil tabi ki.

Yine Uğur İbrahim Altay Beye övgü yazısı çakarsınız.”

……………..

Yaaaa beyler işimizi birazcık “ADAM” gibi yapmaya çalışırsak vebali var vebali.

Şimdi bu satırları yazmaya çalışırken gazeteden Emre geldi yanıma.

“Abi bu sabah duman oldum vallahi. Kaldırımlar çok kötü. Yola iniyorum. Arabalar geliyorum. Duman oldum abi yollar çok kötü ” diyordu.

…………

Tekrar tekrar tekrar söylemiyorum…. İddia ediyorum.

Evinin dükkanının önünün karını temizlemeyen ağzını açmasın.

Arabasının dört bir camını temizlemeden kar lastiklerini takmadan yola çıkan konuşmasın.

Mevsim itibarı ile kış.

Elbette kar yağacak. Rahmet olacak. Toprak suya doyacak. Mikroplar kırılacak.

Kış kışlığını yapacak ki p….ları bilelim.

Beyler bunun tek bir çözüm yolu var.

Belediyeler böyle olağanüstü durumlarda özel sektörle koordine olmalı.

Belediyenin mevcut araçları bu yükü kaldıramıyor.

Başkan ve Belediye personeli 24 saat çalışsa da bu at bu arabayı çekmiyor.

Atları terletmenin bir anlamı yok ki(!)

Bakın özel sektör kepçeleri ile greyderleri ile personeli ile resmen yatıyor.

İnadı bırakıp bu işe bir de buradan bakmayı denesek ne olur sanki.

Bakın Şubat ayında Meteoroloji üç dört böyle güçlü kar yağışı beklendiğini söylüyor.

Demedi demeyin.

………….

Şimdi bizde kriz oldu mu, “Amerika bitti tükendi biz daha iyiyiz bin şükür” deriz.

Bizde enflasyon oldu mu, “Halimize şükredelim Almanlar kuyrukta, raflarda mal yok” derler.

Bizde enerji sorunu yaşanıp faturalar kabardı mı, “Dünyada bu sorun var. Ne var abartıyorsunuz?” derler.

Bizde inanan insanlar olarak bunlara inanır kalkar bir de şükür namazı kılarız.

Aslında büyüklerimiz doğru söylüyor.

Yeter ki bizler kuma gömdüğümüz kafamızı bir çıkartıp dışarılara bakabilsek. Dünya’da neler oluyor? Kendi kendimize bir sorgulayabilsek.

Ya da körü körüne inanıp söylenen yalanları ezberlediğimiz o TV kanallarından kendimizi bir kurtarabilsek.

Bakın o zaman hiç değilse bir karış yol alabiliriz.

Büyüklerimiz söylemeden ben sizlerle paylaşayım.

Güney Amerika’da kar yağışı değil kar fırtınası var, kar fırtınası.

On binlerce insana elektrik verilemiyor.

Ama o nefret söylemlerimizin başında yer alan Amerikalılar ne yapıyor biliyor musunuz?

Bakın bizim Konyalı Hasan Eralp Türkyılmaz o Amerika’da evinin önünü nasıl temizliyor?

Bizim böyle temizleme şansımız var mı?

Dost inşaat işçisi kardeşlerimiz alınmasın ama biz bu sabah bile amele gibi kürekle kar temizleyeceğiz diye yırtınıyorduk.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ’NİN KAMPUSU PIRIL PIRILMIŞ

Selçuk Üniversitesinden bir hocamız dün sabah saat 10.16 da bu fotoğrafı bize gönderiyor ve şöyle diyordu;

“Çalışan çalışıyor Uğur Hocam. Rektörümüz Metin Aksoy Bey azmetmiş. Yolları pırıl pırıl yapmış. Kendisine teşekkür ederiz” 

……………..

Sonuç bugünler bir tabiat olayıdır.

Biz bu karı kışı çoook gördük.

Şems mahallesinde aylarca kalkmayan karı donu biliriz.

Kışın karla kapanan yolumuz Nisan’da Mayıs’ta havalar ısınmaya başlayınca açılırdı.

Kimsede halinden şikayetçi olmazdı.

Ama o gün bizim evde doğal gaz yoktu talaş sobası vardı.

Talaş sobasını siz hiç bilir misiniz?

Gördünüz duydunuz mu?

Bakın odun kömür yakardık demiyorum. Talaş yakardık talaş.

O günlerden bu günlere geldik şükrediyoruz.

Ama sizin gibi yalakalık yapmak için şükretmiyoruz.

Arada ki farkı da anlatabildim mi bilemiyorum?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kırıldıysan sessiz kal sessizliğinden kırıldığını anlamıyorsa onsuz kal

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kendimizden daha zor durumdaki insanları anlamayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.