YOĞURT YİYENİ KARIŞTIRMAYIN

Söyleyin bugün ne yazalım?

Yazıya nereden başlayalım?

Aslında o kadar çok yazılacak şey var ki(!)

Ancak o çoktan tek satır yazabilir miyiz?

Hayır.

Böyle bir şey yapma şansımız hiç yok.

Peki o zaman biz niye varız?

Siz hiç aç susuz tuvalete bile gitmenize izin verilmeden karanlık soğuk bir hücreye atıldınız mı?

15-16 saat sonra o karanlık hücreden çıkartılıp yüzünüze “Kusura bakmayın” diye bir cümle duydunuz mu?

Lütfen lütfen empati yapın ve bu saatten sonra bizden gerçekleri yazmamızı filan bekleyin.

……….

Hem milletin yaşadıkları ile gerçekler sandığım arasında da dağlar denizler var.

Ne gerçek ne yalan onu da anlayabilmiş değilim.

Ekonomide bir şeyler oluyor.

Biri yandık biri öldük diyor.

Biri yokluk diyor öbürü bolluk diyor.

Biri “et yiyemiyoruz, çocuğumuza süt alamıyoruz” diyor, öbürü “yemeyin efendim Peygamber efendimizde yemiyordu. Doymadan kalkıyordu. Aç yatkın aç kalkın” diyor.

…………

Biri dolar 13 TL oldu derken, diğeri dolar 11 TL olmuş diyor.

Ben mal (!) da bende olmayan doları millet gibi konuşuyorum ya.

“Dolar niye düştü abi?” diyorum.

Cevap “Birleşik Arap Emirlikleri şeyhi geldi. 10 milyar dolarlık yatırım yapacak. Onun için düştü” diyor.

Ne olduğunu anlayamıyorum ama cahilliğimden de utanıp soramıyorum.

Bizim paramız bir şeyh gelmeyince düşecek, bir şeyh gelince yükselecek öyle mi?

Vallahi bu işi yine anlamadım ama neyse Allah’tan o şeyh gelmiş.

İnşallah birkaç şeyh daha gelir.

Dolar düşer.

Dolar düşüncede bizim ekmek ucuzlar, benzin ucuzlar.

………….

Sonra milleti dinliyorum.

Bu millet yine ikiye bölünmüş.

Neymiş efendim bu şeyh efendi 15 Temmuz’un sponsoru imiş.

Anammmmmm.

……….

Ama aradan o kadar yıl geçti.

Devletler arasında böyle işler olabilir.

O uluslararası işleri de anlamam da.

Bizim boyumuzu aşar.

Arkadaşlar değerli dostlarım, her şeyim okurlarım “Allah aşkına bize ne bu işlerden bize ne?”.

Siz sonuca baksanıza.

Reis bu adama ayağına kadar getirtti mi?

Cebinde ki parasını da aldı mı?

O zaman bize ne ya o işlerden.

Biz alabileceğimiz ekmeğe benzine bakalım.

Siz siz olun asla boyunuzu aşan işlere yorum yapmayın.

………….

Bir taraftan bize destek olabilecek insanları dinliyorum bir de benim gibi ameleleri.

Neymiş efendim çimentoya zam gelmiş.

Ne olmuş?

3 ayda 180 TL zam gelmiş.

7 ayda 305 TL olmuş.

Dünde 570 olmuş.

…………

Güzel hiç batan inşaatçı var mı?

Parası olup da parası ile istediği evi bulabilen var mı?

Parası olmayıp da ev almayan var mı?

…………….

Benzin…

Motorin…

Şeker …

Sıvı yağ….

Peynir…

Süt…

Yem…

Un…

(İsteğiniz tüketim maddesini buraya yazın)

………….

7 ayda pardon son üç ayda bunun katını yazabilecek babayiğit var mı?

Peki ekmek yiyemediği için ölen var mı?

Ekmek satışı yapamadığı için batan fırıncı var mı?

…………….

Vallahi de billahi de tallahi de o sanayi bizim bu sanayi sizin.

Altı yok pabuç gibi gazetemiz dergimiz için yani ekmeğimiz için saldırıyorum.

Saldırdığımız yerler tabii ki paralı varlıklı insanlar.

Yani sizin patronunuz onun patronları.

Siz rahat olun.

Kimsenin yanıp bitip tükendiği yok.

Bir tek Allah’ın kulu karşıma geçip “Şu kadar işçisi olan bir fabrika dolar 20 TL olduğu için battı diyemiyorsa bu işte bizim gibi yüzde 90 lık kesim yanlış yapıyor diyorum.

Bakın benim yemediğim sopa kalmamıştı hepsini yedim.

Haaa Allah muhafaza daha beterleri de var.

Onun için korkuyorum.

Onun için yazamıyorum.

Tekrar söyleyeyim hani benim gerçek diye bildiğini sandığım yüzde 90 lık kesimde sandığa giderken yüzde 10 luk kesim ne derse onu yapacak.

Çünkü biz emir kuluyuz.

Çünkü ben de emir kuluyum.

Çünkü bizim patronlarımız ne derse o olur.

Evet benim patronum ne derse bende onu yaparım.

…………

Dün öğle saatlerine doğru bize reklam versin destek olsun diye ak saçlı ak sakallı bir abimizin yanında idik

Dolu mu dolu idim.

Abimiz eski milli görüşçü AK Partinin kurucularından ve bugünde kesseniz bile AK parti diye tekbir getiren sağlam partilerden.

Ben tam “ortalık yanıyor ekonomi nereye gidiyor abi?” demeye hazırlanırken cin gibi tecrübeli abim iki elini açtı “Uğur abi bir dakika dur ve beni dinle.Sana bir fıkra anlatayım.” Dedi.

Ve başladı anlatmaya;

………………..

“Köyde adamın biri evlenmiş.

Bir çocuğu olmuş. 2 yıl sonra askere gitmiş…

Yemen’e.

10 yıl sonra askerden dönmüş.

Kapıyı sessizce açmış içeriye girmiş. Bakmış karısı evde hamur açıyor, ekmek pişirecek.

Yanında da 2 çocuk.

Biri 13 yaşlarında.

Öteki 3-4 yaşında...

Küçük çocuk elindeki ekmeği yoğurda bandırıp bandırıp yiyor...

Üstü başı yoğurt içinde.

Adam karısına önce hasretle sarılmış ama durumu anlayamamış olduğu için hanımına sormuş;

“Hanım, bu büyük çocuğu anlıyorum...

Ben giderken 3 yaşındaydı... Büyümüş...

Ama yanındaki kim?”

Karısı cevap vermemiş.

Dönmüş hamur işine.

Adamın aklına bin türlü kötü şey gelmiş karısına üstelemiş:

- Hanım, hanım!..

Bu 3-4 yaşındaki çocuk kim?..

Neyin nesi?

Kadın "bak herif" diye doğrulmuş iki elini beline koymuş:

- Eğer bu evde benimle geçinmeye niyetin varsa, bıraktığın gibi mutlu huzurlu yaşayıp gitmek istiyorsan şu kenarda kendi halinde yoğurdunu yiyen çocuğu bizim hayatımıza karıştırma. Fazla kurcalama.”

…………..

Ben alacağım dersi aldım.

Tırpanı zaman zaman yiyen bir sıpa olarak naçizane siz dostlarıma da derim ki

“YOĞURT YİYENİ KARIŞTIRMAYIN”

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kartala sormuşlar “Düşmekten hiç korkmuyor musun?” diye. Kartal gülmüş, demiş ki “Ben insan değilim ki yükseldiğim zaman kendimi beğenip havaya gireyim. Ben zirvedeyken gözlerim hep aşağıdadır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?    

Yoğurt yiyene karışmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz,