YÜK VE YENİLİK
04 Mart 2022, Cuma 00:01Yükleneceği yükün bir hayli ağır olduğunun farkındaydı.
Yükün ne kadar ağır olduğunu tam olarak bilmesi mümkün değildi. Sırtına alan bilirdi ancak yükün ne kadar ağır olduğunu.
Yükün başına geldi ağır ama emin adımlarla.
Gözünde gözlükleri vardı.
Gözlük camlarının arkasında saklanan gözleri parlıyordu.
Elleriyle tutup kaldıracağı yüke baktı önce.
Yük, tahmin ettiğinden misli kadar ağır görünüyordu.
Etrafına baktı bir müddet, kimler var gibilerinden.
Güç sahibi insanların yanında olacaklarını biliyordu.
Ama yükü kaldıracak onlar değil, kendisiydi.
Dahilden ve hariçten kendisine bu yükü kaldıramaz gözüyle bakanların olduğunu da biliyordu.
Kalabalıklar arasında yapayalnız olmalıydı.
Gösterişsiz bir hırs yaptı.
Önünde duran yükü kaldıracağına inandırdı kendisini.
İnanç ve umuttan başkası yalandı.
Yükü kaldırması halinde belki alkışlanacak,
Kaldıramazsa da semalar kahkahalardan inleyecekti.
Önceki kimi küçük denemeleri sırasında görmüştü bunu.
Bu sefer bir hayli temkinli ve dikkatliydi.
Tecrübeliydi.
Üç yıl önce Mart ayının ve kara kışın sonuydu.
Baharın başlangıcıydı.
Bahar geliyordu.
Yükün başına geldi, gözünde gözlükleri vardı.
Gözleri çakmak çakmaktı.
Aklına ve zekasına olan güveni tamdı.
Aklı iyi olanlardandı.
Kafası iyi çalışıyordu.
Ne yapılması gerektiğinin talimini yapmış olmalıydı, boş zamanlarında.
Mart bitiminde çiçekler açmaya başlayınca yükleneceği yükün ağırlığının farkındaydı.
Her yeni başlangıç yeni yükler yüklüyor insanın sırtına, geçmişte her ne yaşanmışsa.
Kendinden emin adımlarla yürüdü.
İki yanağı da al al olmuştu.
Etrafına mahcup bakışlarla göz gezdirdi.
Keşif yapar gibiydi.
Azimliydi.
Mütevazıydı.
Sahiciydi.
Samimiydi.
Çok da farklıydı.
Önündeki ağırlık derecesini bilmediği yükü, tuttuğu gibi “Hopp..” kaldırıverdi.
İzleyenlerin kimileri şaşkın, kimileri de öfkeliydi.
Olacak iş miydi yani, bu cüsse ile o yükün kaldırılması.
Yük mü dediniz?
Bahsedelim..
Zamanın yorduğu ve değer kaybına sebep olduğu kurumlar yapı.
Mali ve idari sorunlar.
Zayıflayan kasa.
Parasal sorunlar.
Borçlar.
İtiş, kakışlar.
Huzursuzluk.
Ortam tam bir sıklet ortamı.
“Şurası bozuk, şurasını bozmuşlar” demeden, arıza tamiratcılığı yaptı ilk olarak.
Tamiratcılığı döneminde kendisinden öncekileri suçlamadı ve hedef göstermedi.
Onların hakkında onur kırıcı ve incitici söz söyleme cahilliği de göstermedi.
Esas işi neyse, onu hayatının merkezi yaptı.
Sonra sıra başka yüklerin altına girmeye geldi.
Rutin işler yeni bir ruh ve anlayışla yol almaya başladı.
İnsanların takdir ve teveccühünü kazanan binlerce konutluk, konut kooperatifleri kuruldu.
Sıradan olmayan yüklerin altına da girildi bu süreçte.
Asla sıradan olmayan o bölgenin Şükran Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi.
Bu proje bir ilçe belediyesinin gücünün çok üstünde bir proje.
Şehrin tamamına yeni kimlik kazandıracak olan Şükran Mahallesi Projesi ilk etap temeli, geçtiğimiz Ekim ayı içinde atıldı.
Sonra bir başta tarihi değer olan Larende Caddesi Projesi.
Selçuklu döneminin eserlerinden olan Larende Caeddesi’ne yeni bir kimlik kazandırılacak.
Yerelde en ağır yüklerin başkanı, yeni ve modern bir şehir için yük ağırlığı tanımıyor.
Boyu, kilosuyla orantılı başkan belediye imkanlarıyla şov yapmadan akıl ve zekasına güvenerek şehri yenileme çalışıyor.
O bugün işini yapıyor salt.
Günün birinde değişerek ve dönüşerek siyasetin klasiğinde vücut bulması, siyaset ve şehir adına büyük bir kayıp olur. Hayal kırıklığı olur.
İşte biz o zaman farklı düşünür ve yanıldığımızı kabul ederiz.
Meram’ın Belediye Başkanı denilince yenilikler geliyor insanın aklına.
Bugün olan budur.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.