ZAFER PARTİSİ

Son dönemlerde kurulan partilerden biriside Zafer Partisi.

Bu parti Ümit Özdağ’ın partisi.

Muharrem İnce’nin partisi gibi,

Mustafa Sarıgül’ün partisi gibi,

Zafer Partisi de Ümit Özdağ’ın partisi.

Partilerin adından ziyade partileri kuranların adları önde. Aslına bakılırsa bizde bu her zaman böyle olmuştur. Partileri kuranlar, kurdukları partilere ruh ve kimlik de kazandırıyor.

Bir hayli örnek zengini siyasi hayatımız bu konuda.

Mesela İsmet İnönü’nün Cumhuriyet Halk Partisi,

Adnan Menderes’in Demokrat Partisi,

Süleyman Demirel’in Adalet Partisi,

Turgut Özal’ın Anavatan Partisi,

Alpaslan Türkeş’in Milliyetçi Hareket Partisi,

Necmettin Erbakan’ın partileri,

Recep Tayyip Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi gibi.

Dikkat edilirse parti kurucularının ve parti liderlerin adları pratik gereği her zaman önde.

Bu bizim ülkemize ve demokrasi kültürümüze has bir durum . Demokrasiyle idare edilen başka ülkelerde bunun örneğine pek rastlayamıyorsunuz.

Lider demek, parti demek bizde.

Lider herhangi bir sebeple bırakınca, partisi de seçmen nezdinde gözden düşüyor büyük ölçüde. Enteresan örneklere sahibiz bu konuda. İleri demokrasiye sahip ülkelerde yok yine böyle bir örnek. Siyasi partiler sistemin  bizatihi kendisi ve merkezi konumunda bizde.

Demokrasiyle idare edilen gelişmiş ülkelerde partilere devletin  katılımcı köklü program ve projeleri  biçim verirken, bizde parti kurucularının zamana göre değişen fikirleri parti programı olarak temel teşkil ediyor genellikle.

Lider, partinin her şekilde önünde.

Parti ise liderin arkasında.

Son kurulan parti örneklerinde olduğu gibi.

Böyle başlıyor partilerin hikayesi.

Lakin hikaye çoğu zaman böyle devam etmiyor.

Başarılardan ziyade başarısızlıklar hikayesi yazılıyor.

Tabela partileri olarak kalıyor, kurulan onlarca parti.

Parti kuranların adı da işe yaramaz oluyor, aradan geçen kısa bir zaman sonra. Temel yok çünkü.

Özellikle “Kıymeti kendinden menkul” parti kurucularının bu gerçeği  mutlaka bilmeleri gerekiyor, tabi parti  kurmalarından maksat tarihin bir zamanında iktidar olmaksa. Yok eğer maksat bir yere yapışarak ve yamanarak milletvekili seçilebilmekse o başka. Çok basit ve çok da değersiz bir hesap olmalı bu hesap.

Bizde var olan küçük partilerle yeni kurulan partilerin temelindeki hesabın salt milletvekili seçilebilmek hesabı olduğu seziliyor ve görülüyor, bu aralar.

İntikam siyasetinin sonu, bu olmalı.

Önceki partilerinden ve parti yönetimlerinden intikam almak anlayacağınız.

ZAFER PARTİSİ 

Adı da bir tuhaf. Bu neyin zaferi böyle?

Meydanda bir savaş mı vardı da, kazanılıp zafer ilan edildi?

Öyle ya zafer olabilmesi için, savaş olması gerekir. Savaş yoksa büyük bir yarış olması gerekir, zafer ilanı için.

Zafer Partisinin kurucusu Ümit Özdağ geçmişte Milliyetçi Hareket Partisine mensup bir milletvekiliydi.  Yerinde duramadı. İsyan etti. Başkaldırdı. Kendisi İyi Parti kurucuları arasında yer aldı. Bu partinin lider ekibinin önemli bir ismiydi. İyi Partide itibar gördü. Milletvekili seçildi. Kendisine Genel Başkan Yardımcılığı koltuğu verildi. Kamuoyu önünde milletvekili seçildiği İstanbul’un il başkanı hakkında ileri göre konuşarak polemiklere girdi.

Partisinin il başkanıyla ilgili polemikleri kesmedi Özdağ’ı. Okları partisine çevirerek, parti yönetimiyle kavgayada girişti. MHP’de olduğu gibi, İyi Partide de parti yönetimine ve liderine karşı savaş başlattı. İsyan etti ve başkaldırdı. Özdağ bu istikrarsız, isyancı ve disiplinsiz siyasi eğrilerinden etkilenip partisinin adını, zafer koymuş olabilir mi acaba?  İnsanın aklına gelmiyor değil, doğrusu.

Zafer Partisinin kurucusu Ümit Özdağ’ı hafta sonunda Akit TV’nin canlı yayınında izledim. Güç dağıtarak, bölerek ve bölünerek büyük olacağını sanan Ümit Özdağ malihulya içindeydi.

Programda Atatürk’ü vurgusu yaptı. Atatürkçü kesime selam çaktı.

Akit TV’deydi. Bu kesime selam çaktı.

Hem Atatürkçüler, hem de Akit’ciler.

İki zıt kesim bir arada. Ümit Özdağ ne yapmak istiyor bu arada?

E, işte böyle malihulya içinde olan siyasetçiler herhangi bir partiden milletvekili seçilebiliyor yalnız.

Bekleyip göreceğiz.

Yeni kurulan partilerin esas maksatlarını.