ZAFERLER AYI AĞUSTOS
29 Ağustos 2022, Pazartesi 04:06“Aylardan Ağustos, günlerden Cuma
Gün doğmadan evvel iklim-i Rum’a
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma
Yeni bir şevk ile gürledi gökler
Ya Allah… Bismillah… Allahuekber”
Yukarıda okuduğunuz dizeler Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nun Malazgirt Marşı adlı şiirinin giriş kısmı.
Ağustos.
Türk’ün zaferlerle dolu ayı Ağustos.
İlk zafer 1071 yılında Türklere Anadolu’nun kapılarını açarak yurt yapan Malazgirt Zaferi.
Malazgirt Zaferi’nin 951. Yıldönümü kutlandı.
Tarih şuurunun büyük ölçüde kaybedildiği, tarih bilincinin giderek kaybolduğu bir dönemde Malazgirt Zaferinin devlet marifetiyle hatırlatılması önemli bir etkinlik olarak görülmeli.
Son yıllarda en üst düzeyde Malazgirt’i hatırlatmaya çalışıyor devlet.
Magazinleştirilmemeli ve siyasete de karıştırılmamalı Malazgirt. Etkinliklerde bu hususlara dikkat edilmeli bu etkinlikler sırasında.
Önemli olan unutulmayla yüz tutan tarihin olabildiğince ve her yönüyle tarafsız bir şekilde hatırlatılması olmalı.
Bu nedenle devletin gerçekleştirdiği etkinlikleri başka yöne çekme, küçümseme ve önemsizleştirme çabası içinde olanlara prim vermemek gerekiyor en başta. Türk’ün tarihinde yeni bir Malazgirt Meydan Savaşı ve yeni bir 26 Ağustos Meydan Muhaberesi olmayacağına göre (olmasın) bırakın tadını çıkarsın herkes.
Bizim millet hayatımızda tarihe mal olmuş önemli olayları dahi çekiştirmek ve bir yerlere mal etmek gibi tuhaf bir huyumuz var. Müştereklerimiz giderek azılıyor bu yüzden. Değerlere karşı çıkan ve kabulde zorlanan bir milletiz. Her olay ya siyah ya da beyaz. Tarihe mal olan olaylara bile bu gözle bakan bir millet olduk.
Fazla müşterekleri olmayan milletin bir kısmının Malazgirt Meydan Muharebesinin 951. Yıldönümünde, eteklerinde biriktirdiği taşları bu vesileyle oraya buraya fırlatıyor olması ne hazin. Bu gibi önemli günlerin birlik umutlarını diriltmesi beklenirken tam tersi olmaya başladı. Sahi neye takdir etmekte zorlanıyoruz 26 Ağustos ve benzeri zaferleri bize miras bırakan ecdadı? Neye takdir edemiyoruz şanlı tarihimizi bugün bize bir takım törenlerle hatırlatmaya ve hafızalarla canlı tutmaya çalışan devleti?
Hiç değilse bir milleti millet yapan tarihi olaylar ve tarihi değerler karşısında asgari müştereklerimizin olması lazım. Tarihi olayları şahsileştirerek bir yere varılmayacağını yüz yıllar boyu gören bir milletiz. Cumhuriyet tarihimizde de hemen hepsi siyasi ve ideolojik gözlükle değerlendirilen olayların işe yaramadığını aksine ayrıştırdığını, böldüğünü ve insanları mutlu etmediğini kaç kere gördük.
Karşı çıkma ve sahiplenme iki zıt kavram. Bir taraf sahiplenirken öteki taraf karşı çıkıyor.
Sultan Alparslan 26 Ağustos’ta kazandığı zaferle sadece Türklerin tarihteki yürüyüş ve istikametini değil, çağların ve tüm milletlerin yürüyüş ve istikametini değiştirdi. Dünya milletlerinin kaderini değiştirdi.
Gururlanalım.
Keyfini çıkartalım.
Sırada 30 ağustos var.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.