ZİYA ÖĞRETMENLE EĞİTİM BULUŞMALARI (1)
19 Şubat 2020, Çarşamba 08:33Sayın Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk Bey’in Yıllardır bu camianın içinde görev yaptığını biliyoruz. Milli Eğitimin adına ve Türk toplumunun tarihten gelen kültürel misyonuna yakışır bir şekilde zihni temayüllerine bağlı olarak tüm birikimlerini yurttaş olarak anayasal tanımını bulan tüm paydaşlarına aktarılması ancak köklü ve zengin bir değerler eğitimini benimseyen ve gerçekçi milli bir eğitim politikası ile mümkün olacağını düşünmekteyiz. Bakanlığımızın kendi içinde bilhassa eskiye dayalı zorlayıcı bürokrasiyi kırarak ve kabuğunu yırtarak daha doğrusu milli ve dini argümanlara dayalı kapsayıcı ve nitelikli bir zihni teşekkülü tüm toplumsal paydaşlara ulaştırması ve tek tiplilik esasına göre şekillendirilmiş yıllardır eğitime dayatılan bu tek tiplilik ve düz mantık üzerine oturtulan ve adına da düzmece çağdaşlık denilen bir sıfatla süslenmesi çabalarından bence uzaklaşarak artık toplumun temel bağlantılarını ve köklerini hedef alan ve onları besleyecek olan hayati gerçekçi temellere uzanması, doğruluk ve hakikati bulma çalışmalarına bizatihi yakın ve destekçi olması hem içinde bulunduğumuz ahvali hem de geleceğimizi şekillendirme ve biçimlendirme açısından bir hayli önem taşımakta,yıkılmayan tabular üzerine odaklanma yerine hayatın ve geleceğimizin gerçeklerine dayalı bir eğitim modifiyesini hakikaten zorunlu kılmakta, artık doğru adımlar atılması gerektiğini aşikar olarak ortaya koymaktadır.
Bundan dolayı yakın bir tarihte Konya’mızı da ziyaret eden Sayın Bakanımızın “Ziya Öğretmenle Eğitim Buluşmaları” çalışmalarını 2023 eğitim vizyonu kapsamında bizzat illere ziyaretler gerçekleştirip sahadaki paydaşlarla görüşüp istişareler yapması ve eğitimle ilgili tüm konuları masaya yatırıp bizzat yerinde öğretmenler başta olmak üzere tüm paydaşlarla katılımcı bir şekilde paylaşıp geliştirmek istemesi bence takdire şayan bir tutum ve durumdur.
Daha önceki gittiği yerlerde müteakip açıklamalarının ışığı doğrultusunda genel olarak vurgulanan konulara baktığımızda Sayın Bakanımız Ziya Selçuk Bey’in “ Millî Eğitim Bakanlığı olarak eğitimi ekonomi ve demokrasiyle buluşturmayı hedefleyen bir bakış açısına sahip olduklarını, eğitimi kapalı ortamlarda, sınıflarda yapılan bir faaliyet olarak değil, üreten, ekonomik bir girişim olarak gördüklerini, tüm bu hususları da demokrasiyle taçlandırmak istediklerini” ifade eden yaklaşımları ile kısaca işin özetini vurgulayarak, Eğitimin Türkiye´nin milli bir ödevi olduğunu gelecek için bir eğitim vizyonu oluşturmak istediklerini ve şu anki eğitim sistemini zamanın ruhuyla yeniden yorumlamak gerektiğini özellikle kaydediyor. Kendisinin Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı da yaptığını biliyoruz. O zamanki imkan ve değerlere bakış açısı ile şimdiki Hükümetin yönetim itibariyle Türk Milli Eğitimine bakış açısı ve yaklaşımları, değerlere tutunma ve tabana yayma, güdüleme isteği tebliğ ve kararlılık vizyonu ve toplumu kucaklaması, şeffaflık ve adillik esasına dayalı tutum ve gerçeğe dönüşen eğilimleri, kendimize ait olanı dışlamama gibi milli topyekun kalkınma hamleleri artık ütopik değil, binaenaleyh samimiyeti öngörme konusunda ciddi politika geliştirme ve kalkınma amaçlı hedefler olmuş, işin özüne üst akıl konumunda bulunan bakanlık biriminden başlayarak inancın tüm paydaşlara yayılması nezdinde akılcı, gerçekçi, kucaklayıcı ve bütünleştirici milli kalkınma ve bütünleştirme çalışmalarına gönülden yelken açılmıştır.
Sayın Bakanımız bir konuşmasında:”Türkiye´de eğitimde pek çok başarılı adımlar atıldığına dikkati çekerek, "2003´te Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı iken keşke elimizde şu imkanlar da olsa dediğimiz her şeye bugün sahibiz. Eğitim sistemimiz kötüydü, şimdi biz çok güzel işler yapıyoruz demek doğru değil. Geçmişte emeği geçen herkese şükran borçluyuz. Geçmişle kavga ederek eskiden yapılanları gerekli gereksiz eleştirmememiz gerekiyor." Dünyada yaşanan gelişmelerin eğitimin yönünü bambaşka bir yöne çevirdiğine işaret ederek 2040´a gelindiğinde dünya tarihinde hiç karşılaşılmadık bir kırılma bizi bekliyor, bambaşka bir dünya geliyor. Bugün okula başlayan çocuklar dâhil dünyadaki herkesin bu tarihlerde büyük bir tıkanma yaşayacağını düşünüyorum. Çünkü o tarihlerde bugünkü işlerin yüzde 70´ini robotların yapacağı öngörülüyor. İnsanlara yazılım yüklenecek bir yönteme gidiyoruz. Yani dijital olanın fiziksel ve biyolojik olanla bir bedende buluşacağını biliyoruz. Dünyanın gittiği yeri iyi sorgulamamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.